Şu anda okuyorsunuz
ÖRÜMCEĞİN SANATI…

ÖRÜMCEĞİN SANATI…

ÖRÜMCEĞİN SANATI

Lidya’nın en güzel kızlarından biri olan Arakhne, aynı zamanda becerikli olduğu içinde etrafı tarafından takdir edilir. Eli her işe yatkın ve yaptığı her iş takdire şayandır. Kendini, dikişe, nakışa, dokuma işlerine vermiş, gününü bu işlerle geçiren Arkhne’nin becerisi herkesin dilindedir kısacası…. Gelgelelim Tanrılar dağı Olympos’ta bu işlerin ustası, güzeller güzeli bir de Tanrıça vardır. İlham, barış ve zeka Tanrıçası olarak anılan, Hera’nın Zeus’la evlenirken gelinliğini diken, Yunanlı kadınları bu konuda eğiten, kadınların her türlü haklarını, namuslarını koruyan Athena… Günün birinde ormanın gölge bir köşesinde, gün ışığının elindeki işi parlattığı bir saatte Arakhne, kendini elindeki işe vermiş, gergefini işlerken, orman perileri gelir yanına; O’na bu işleri kimden öğrendiğini sorarlar. Tanrıça Athena’nın bu konuda kadınları eğittiğinden, elindeki işi ondan öğrenip öğrenmediğini sorgularlar. Arakhne o kadar çok takdir almıştır ki bu konuda, kendine olan sonsuz güvenle cevaplar perileri; “ne münasebet, ben bu işte en iyiyim, bunu herkes bilir, mutlaka Athena’da biliyordur, ben bu konuda herkesi geride bırakacak kadar marifetliyim” der… Arakhne bunları söylerken Athena’nın bir Tanrıça olduğunu unutmuş olmalı, onun peri kızlarına kendini öven sözleri Tanrılar dağında yankılanır oysa… İhtiyar bir kadın kılığına giren Athena Arakhne’nin yanında alır soluğu. Orman yolunu kullanan yaşlı bir kadın olup soluklanmak için izin ister, yanına yanaştığı Arakhne’den. -“Seni duydum perilerle konuşurken, elinin işine güvenmen güzel, ama ben bu işte herkesten iyiyim, hatta Athena’da bunu biliyordur” dedin. Arakhne gayet sakin; -“Evet” der. İhtiyar; – “Bak kızım hayat insana tecrübe kazandırmak için verilmiş bir süredir, öğrenmek, üretmek, marifetli olmak kadar kendini bilmek te gerek, unutma ki en iyi benim demek için kullandığın zaman kısa, kullanacağın zaman ise sınırlıdır, sen bir ölümlüsün, Tanrılar’a karşı daha dikkatli konuşmalısın” der. Arakhne kendinden emin; -”Ben kendimi biliyorum, isterse Athena’da gelsin, gerekirse yarışırım onunla” der… Yaşlı kadın ayağa kalkar birden ve kendi kılığına dönen Athena’nın karşısında bulur kendini Arakhne. -”İşte geldim, buradayım hadi bakalım yarışalım” der Athena. En güzel gergefi kim işleyecek diyerek başlarlar işlenmeye… Athena, Atina kentine kendi adını verdiren Poseidon’u yendiği savaştan bir sahne dokur. Bununla adeta Tanrıların insanlara neler yapabileceğine dair bir gözdağı verir. Arakhne ise baş Tanrı Zeus’un aşklarını, Leda, Europa, Danae ve Hera’yı aldatan sahnelerini dokur. Athena, bunun Tanrılara bir meydan okuma ve saygısızlık olduğunu söyleyerek Arakne’nin gergefini parçalar. Arakhne Athena’nın hışmından korkar ve kaçar, tek kurtuluşun ölüm olduğunu düşünerek kendini asar…Onu elinden kaçıran, hırsını alamayan Athena, Arakne’yi bir örümceğe çevirerek hayata döndürür. -”Bundan sonra bu yaptığın saygısızlığın utancıyla ömrünü kuytu köşelerde ördüğün ağ üzerinde sanatını göstererek geçireceksin” der…

*”Las Hilanderas” adlı tablo 16.yy ressamlarından Diego Valazguez tarafından 1655 yılında tamamlanmış. İspanya “Prado Müzesi”nde sergilenmektedir…

*Hikaye; Azra Erhat “Mitoloji Sözlüğü…”

Sedef DİNKÇİ

Bu içeriğe tepkiniz nasıl oldu?
Bayıldım
0
Kızgın
0
Komik
0
Şaşkın
0
Üzgün
0
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yapın!

Bir cevap bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Türkiye'den ve Dünya’dan kadınlara öncelikli olarak, bütün kesimi ilgilendiren haberler tarafımızca bizzat yapılmaktadır. La Femme Nicomedia bir markadır. Her hakkı saklıdır. Bu websitesinde yer alan hiçbir metin/haber izin almadan kopyalanamaz.

Yukarı Kaydır