Şu anda okuyorsunuz
DRYOPE…

DRYOPE…

DRYOPE...

Antik çağlarda yaşayan insanlar ağaç ve bitkilerin içinde perilerin olduğuna, bu perilerin de geceleri bir araya gelip, el ele tutuşarak, ay ışığında dans ettiklerine inanırlarmış. Anadolu insanına göre de periler ağaçların ruhlarıydı…Bu ağaç perilerinin adı da “Dryad” dı… Ağacın önemini belirtmek için hem Anadolu’da, hem de diğer coğrafyalarda Antik döneme ait hikayeler insanlara birer kıssadan hisse olarak anlatıla anlatıla günümüze kadar ulaşmış, bu hikayeler yazıyla buluşup ölümsüz hale gelmiştir… Bu hikayeler aynı topraklarda farklı zamanlarda yaşayan medeniyetlerin birbirlerinden nasıl etkilendiklerini de görmemizi sağlar. Ağacın önemi bin yıllar boyunca “Dryad” hikayeleri ile nesilden nesile ders niteliğinde anlatılmıştır. Bu hikaye Yunan Mitolojisinde “Dryope” olarak önümüze çıkar… Bu hikaye Dryope ve İole adında iki kız kardeşin hikayesidir. Dryope çocuklu annedir, bir gün iki kardeş bir pınar kenarına giderler. Dryope kucağında çocuğuyla yürürken, çiçek açmış bir mersin ağacının dalını koparır, dalın koptuğu yerden kan akmaya başlar. İki kardeş çok şaşırır, aynı zamanda korkarlar da, çünkü dalın kırılan yeri hiç durmadan kanar. Bilmeden, istemeden de olsa Dryope bir periyi öldürülmüş olur. Korku ve üzüntü içerisinde oradan kaçmaya çalışırken, Dryope ayaklarına damlayan kanın toprağa köklendiğini hisseder, vücudunun sadece belinden üst tarafını hissetmeye başlayınca “eyvah” diye saçlarını yolmaya başlar, ancak avuçlarında saç yerine yaprak vardır. Bu sırada kucağındaki çocuğu Dryope’yi emmek ister ve o anda göğüslerinin katılaştığını ve sütünün de çekildiğini farkeder… Kardeşi İole Dryope’nin ağaca dönüşmesini engellemek için ona sarılıp durdurmaya çalışır ama nafile. Hızla ağaçlaşan Dryope, zar zor konuşarak son sözlerini söyler; “Hiç günahım yok, bilerek yapmadım, kimseyi incitmem ben bilerek, eğer yalan söylüyorsam yapraklarım kurusun, dallarım da cayır cayır yansın, çocuğu kucağımdan al, ona iyi bak, sık sık dallarımın altına getir, ona mutlaka öğret hiç bir ağacı kırmasın, yakmasın, kesmesin, belki de her ağaç benim gibi anadır” der ve tamamen ağaca dönüşür…

*Bu hikayenin en güzel anlatımlarından biri de Halikarnas Balıkçısı’na aittir. Anadolu “Dryadlar”ında buluşmak üzere…

*Tablo18. yüzyılın en ünlü fresk ressamlarından biri olan Luigi Ademollo’nun 1832 yılında tamamladığı eseridir. Resim “Metamorphoses of Ovid” kitabı için çizilmiştir… Yunan Mitolojisi…

Sedef DİNKÇİ

Bu içeriğe tepkiniz nasıl oldu?
Bayıldım
0
Kızgın
0
Komik
0
Şaşkın
0
Üzgün
0
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yapın!

Bir cevap bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Türkiye'den ve Dünya’dan kadınlara öncelikli olarak, bütün kesimi ilgilendiren haberler tarafımızca bizzat yapılmaktadır. La Femme Nicomedia bir markadır. Her hakkı saklıdır. Bu websitesinde yer alan hiçbir metin/haber izin almadan kopyalanamaz.

Yukarı Kaydır