Şu anda okuyorsunuz
BAHTSIZ İMPARATORUN BAŞARISI…

BAHTSIZ İMPARATORUN BAŞARISI…

BAHTSIZ İMPARATORUN BAŞARISI...

Düşünün,aristokrat bir aileye mensup,geleceği her açıdan aydınlık bir birey olarak doğmuşsunuz,ama bazı eksikleriniz yüzünden size şans tanınmıyor… Tarihte daima cesur, zalim, sert ve savaşçı imparatorlar mevcut değildir. Bazı hükümdarlar gelip geçmiştir ki yaşamları fazlaca duygusal ve hatta insanı hüzünlendirecek ögeler barındırmıştır. Roma İmparatoru Claudius da böylesi şanssız hayata sahip olan hükümdarlardan birisidir… Claudius M.Ö. 10 yılında İtalya dışında Galya’da doğmuştu. “Julio-Claudian” Hanedanlığının istenmese de dördüncü Roma İmparatoru olacaktı… Çocukluğundan beri tarihe büyük bir ilgisi vardı, ama siyasetin içerisine dahil olamamıştı. İlk defa M.S. 37 yılında yeğeni Caligula ile birlikte konsül olarak yönetime katıldı. Caligula, Tiberius’un vasiyetiyle İmparator olmuştu. Claudius ise devlet görevlerinden uzak tutuluyordu. Çünkü fiziksel ve ruhsal rahatsızlıkları onun bürokrasiden uzaklaştırılmasına sebep oluyordu. O tarihlerde hiç kimse Cladius’un İmparator olabileceğini aklının ucundan bile geçirmiyordu… Claudius’un doğuştan bir ayağı aksaktı. Omuzları ve dizleri güçsüzdü, başı titrerdi. Bazı zamanlar ağzından salyalar akardı. Elleri de güçsüzdü ve bazen heyecanlandığında ve sinirlendiğinde burnu da akardı. Bunların yanı sıra heyecanlanmadığında veya sinirli olmadığında bu rahatsızlıkları çok belli olmazdı. Konuşmasının çok düzgün olmaması ve kekemeliği de Claudius’un stastik duruşundaki biraz olsun var olan karizmasını düşürüyordu… Claudius, siyasetin içinde faal olmadığı bu dönemlerde kendisini okuyup yazmaya adamıştı. Tarihe büyük bir ilgisi vardı, bunun yanı sıra edebiyatla da ilgileniyordu. Araştırma ve çalışmalarının sonucunda Claudius, üçlü hükümdarlar tarafından idam edilen Cumhuriyetçi politikacı ve hatip “Çiçero”yu savunan bir kitap yazmıştı. Roma Cumhuriyeti’nin sonlarına doğru iç savaşlar hakkında özgürce konuşmanın zor olduğunu keşfettikten sonra, Augustus prensibiyle Roma tarihini incelemeye başladı. Etrüks tarihiyle ilgili 20 kitap ve Kartaca tarihi hakkında hepsi Yunanca olmak üzere 8 kitap tamamladı. Yazarken pek başarılı bir şekilde uygulayamadığı imla üzerine, bir takım reform önerileriyle Roma alfabesi hakkında tarihi ve derin bir inceleme yaptı. Ayrıca çok sevdiği zar oyunları üzerine de yazmıştı. Fakat önemi tartışılamayacak kadar değerli olan tüm eserleri bilinçli olarak ya da tesadüfi bir şekilde kayboldu. Belki de Etrüsk tarihinin orijinal materyalleri bu kitaplar olabilirdi… Claudius’un yazmış olduğu bu önemli tarih kitapları hakkında, ancak diğer tarihçilerin kendi eserlerinde bahsetmesiyle haberdar oluyoruz… Claudius kendini bilimsel araştırmalara adamış iken, İmparator Caligula’nın sert ve zalim uygulamaları çoğu kişiyi rahatsız etmeye başlamıştı. En sonunda M.S. 41’de Caligula, yönetiminden memnun olmayanlar tarafından suikasta uğrayarak yaşamını kaybetti. Bu durumda Claudius, ailesinin hayatta kalan son erkek ferdi durumuna gelmişti. Caligula’nın öldürüldüğü sırada Claudius, kendisini de öldürecekleri düşüncesiyle olacak ki sarayda perdenin arkasına saklanmıştı. Oysa askerler onu öldürmediler ve tam tersine Claudius’u yeni imparator ilan ettiler. Böylece insanların hiç önemsemediği adam, birden bire Roma İmparatoru olmuştu… Fakat Claudius İmparator olduktan sonra, beklenilenden daha istikrarlı bir yönetim göstermeye başladı. Kısa süre içerisinde Britanya’yı Roma topraklarına dahil etti. Bunun yanı sıra önemli mahkemelere bizzat katılıyor, bazen yargıçlık yapıyordu. Çünkü o siyasetten uzak tutulduğu dönemde hukukla ilgili de araştırmalar yapmış, kendini bu konuda yetiştirmişti. Claudius, senatodan çıkan kararlara saygı gösteriyor ve yeri geldiğinde akılcı bir biçimde tartışıyordu. Senatonun gücü bizzat Claudius tarafından arttırılmıştı. Bunun yanında birçok kez Claudius’u yönetimden indirmeye çalışanlar da olmuştu. Bu suretle senatoya verilen ayrıcalıklar kısılmış ve yönetimi korumak için birtakım şaibeli idamlar da vuku bulmuştu. Claudius hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir biçimde imparator olmuştu. İstikrarlı bir yönetim sağlayarak ülkesinin sınırlarını genişletti. Bilime, okumaya ve yazmaya önem verdi. Adalet hiç olmadığı kadar adil şartlarda uygulandı… M.S. 54 yılına gelindiğinde bir rivayete göre tarih tekerrür etmiş ve diğer pek çok İmparator gibi Claudius, karısının onu zehirlemesiyle hayata veda etmişti…Bazı tarihçiler Claudius’un karısının marifetiyle zehirlendiğini, bazıları da kendi eceliyle öldüğünü yazsa da, onun ölümü halen büyük bir soru işaretidir… Sonuçta İmparator Claudius umulmadık bir şekilde başarılı bir hayata sahip olmuştu. Doğuştan sahip olduğu birtakım rahatsızlıklar sebebiyle dışlanan bir insanken, İmparator konumuna yükselmişti. M.S 54 yılında hayata veda ettikten sonra, Claudius’un ardından tahta çıkan Nero ve senato, ona ve bıraktığı düzene,en çok da kaybolana kadar eserlerine saygılarını hiç esirgemediler ve Claudius’u daima andılar…

Tablo İngiliz Kraliyet ailesinin “Bolsover Kalesi”nde muhafaza ettiği,zaman zaman sergilerde halka sunduğu,İmparator Neron dönemi çıkan büyük yangından kurtarılmış olan eserlerden Claudius resmidir…

*Referans; “The Life and Legacy of the Emperor Who Stabilized the Ancient Roman Empire after Caligula” – “Caligula’dan Sonra Antik Roma İmparatorluğunu Dengeleyen İmparatorun Hayatı ve Mirası” kitabıdır,Türkçe çevirisi var mı? Bilmiyorum…

Tarihin Satır Aralarından…

Sedef DİNKÇİ

Bu içeriğe tepkiniz nasıl oldu?
Bayıldım
0
Kızgın
0
Komik
0
Şaşkın
0
Üzgün
0
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yapın!

Bir cevap bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Türkiye'den ve Dünya’dan kadınlara öncelikli olarak, bütün kesimi ilgilendiren haberler tarafımızca bizzat yapılmaktadır. La Femme Nicomedia bir markadır. Her hakkı saklıdır. Bu websitesinde yer alan hiçbir metin/haber izin almadan kopyalanamaz.

Yukarı Kaydır