AŞK DENİNCE “PENELOPE ve ODYSSEUS” -2
Odysseus İtheka’ya döner dönmesine ama onu bekleyen sorunlar bitmez, güzel Penelope ile evlenmek isteyen talipleri, şehre girer girmez onu öldüreceklerini söyleyerek Sarayına sızmışlardır, kimi muhafız, kimi Sarayın ve İtheka’nın yönetiminde söz sahibi olmuşlardır, üstelik de yirmi yıldır görmediği oğlu onu hiç tanımamaktadır. Ya Penelope??? Acaba O görünce tanıyabilecekmidir Odysseus’u??? Penelope’un elinde sadece bir düş vardır, gördüğü düşe göre; her kim Odysseus’un okunu on iki balta sapından geçirirse onunla evlenecektir…. Athena Penelope’un sadakatini bilir, geçen yıllar boyunca sarayda Odysseus’u nasıl beklediğini, ister ki bu aşıklar kavuşsun, fakat tehlikenin de farkındadır. Çünkü saraydaki hizmetçilerden biri Penelope’un yıllardır gündüz dokuduğu, gece söktüğü kumaşı fark edip taliplerine söylemiştir, onlar da gelirse Odysseus’u öldürmek için hazırlıklıdır. Bu yüzden Athena Odysseus’u bir çobanın yanında dilenci kılığında saraya sokmayı planlar. Bunun için Telemakhos’un yardımına ihtiyacı vardır, Odysseus’un saraya girdikten sonra yıkanıp, karnının doyurulması gerektiğini söyler Athena, ama dilenci kıyafetlerini çıkartmamalıdır, yoksa Penelope’un talipleri yorgun, aç ve halsiz olan Odysseus’u oracıkta öldürür. Üstelik Penelope’un Hiçbir şeyden haberi yoktur… Athena bilir ki Odysseus yıkanırken, onun nişanı olan ve tüm ailesinin bildiği bacağındaki bir domuzun dişlediği av yarasını görüp Penelope’a haber verecektir hizmetçileri, Telemakos’da defalarca dinlemiştir bu yaranın hikayesini annesinden, bir de düşü vardır Penelope’un fikrinde, bilir ki yayı kuvvetli bir savaşçıdır kocası, iş ki yakalanmasın kendine düşman, karısına hayran koca adaylarına… Telemakos önce varır saraya, dilenciyi eve alır Tanrı misafiri gibi ve emreder hizmetçilere; temizleyin, yedirin, içirin, ayaklarını yıkayın. Evin en eski hizmetçisi kadın, Odysseus’un ayaklarını yıkarken yara izini görür ve tanır, hemen Penelope’a haber verir. Ama inanmaz Penelope, kuşku içindedir….. Telemakos ocak başında oturan Odysseus’a götürür annesini, avdan kalan yara izni gösterir, babası olduğu söyler. Şimdi tek yolu vardır inanmanın Odysseus olduğuna bu adamın, “çeksin yayını vursun on iki balta sapının arasından nişanı, her kim bunu yaparsa onunla evleneceğim artık” der…. Odysseus’un yayı getirilir, yarışma yapılır. Hiçbir talip yayı bile çekememiştir. Dilenci ( Odysseus ) yayı germek için Telemakos’dan izin ister. Taliplerin itirazına rağmen, yay Odysseus’a verilir. Odysseus oku baltaların arasından geçirir, talipler şaşkına dönerler. Odysseus oku en güçlü taliplerden birinin boynundan vurur. Sırayla diğerlerini de öldürür. Oda kan gölü içinde kalmıştır. Odysseus, hepsini öldürmüştür… Penelope tanımıştır artık Odysseus’u, “ benim onunla aramda bir işmar var, hazır edin yatağımızı, Sağlam sediri, şilteyi üstüne de keçeleri, postları menevşeli çarşafları olan yatakları” der hizmetçilere… Bu ara Odysseus yıkanmış, zeytinyağı ile yağlanmış. Athena kendisine eski gücünü ve görünüşünü vermiştir. Penelope ile arasındaki işmara cevap verir; “yatağımı ellerimle yaptım, hiç kimsenin kaldırıp, bir yerlere götüremeyeceği kadar ağırdır.” Birlikte odalarına çekilirler. Yirmi yıllık özlem bitmiştir. Penelope’un sabrı, sevgisi, zekası; Odysseus’un da kararlılığı ve umudu, Athena’nın yardımıyla mutlu sona ulaşmıştır…
* Tablo Fransız ressam Jacques Francois Le Barbier tarafından 1789 yılında tamamlanmış “Odysseus’un İtheka’ya gelişi” adlı özel bir koleksiyona dahil eseridir.Homeros – Azra Erhat
Sedef DİNKÇİ
