Şu anda okuyorsunuz
KRAL MİDAS- 1

KRAL MİDAS- 1

KRAL MİDAS- 1

Bir insan hem Kral, hem çaresiz, hem de adına ithaf edilmiş efsanelerin çoğunda çektiği acılar yüzünden ezik bir kahraman olabilir mi??? Farklı medeniyetler hikayelerinde O’ndan hep sevilen bir Kral olarak bahsetmiş, ama diğer taraftan da yaşadığı talihsizlikleri vurgulamıştır… Bizim topraklarımızın, Anadolu’nun tam göbeğinde yaşamış olan Frigyalı Midas, Asurlular’ın kaynaklarında da “Kral Muşkili Mita” diye geçer… Arkeolojik belgelere göre MÖ 1360 yılında Anadolu ve Yunanistan çok şiddetli bir depremle sarsılır. Bu arada birçok kent yerle bir olur. Söylentilere göre Atlantis kıtası da bu depremde yok olmuş, sulara gömülmüştür. İşte bu felaketten sonra Eski Yunanistan ve Makedonya’nın Trakya kavimleri topraklarını terk ederek yeni yurtlar ararlar. Bunlardan bir bölümü Karadeniz’in kuzeyine yönelir. Aralarında İran adlı bir kavminde bulunduğu bu grup Kırım üzerinden Kafkasya’yı aşar ve bugün İran olarak anılan topraklara yerleşirler. Diğer bir bölümü ise deniz yoluyla Mısır’a yerleşir. Ancak Firavun III.Ramses kendi deyişiyle ülkesini aslanlar gibi korur ve onları Mısır’a sokmaz. Bu dönemde Anadolu’da hüküm süren Hiti Krallığı ise ülkeyi saran veba hastalığı ve isyan eden yerli kavimlerle uğraşmaktan zayıf düşmüştür. Trakya’dan göç eden diğer bir grup MÖ 1200 yıllarında boğazları geçerek Anadolu’ya girer ve Anadolu’da Hitit hakimiyetine son verir. Frigler başkenti Gordion olan bir krallık kurarak, kısa zamanda büyür ve Orta Anadolu’nun tümünü kaplarlar… Heredot’a göre de Midas Frigya’nın birinci Kralı ve Gordium’un kurucusu Gordias’ın oğludur. Midas, Gordias’ın ana Tanrıça Kibele ile birleşmesinden doğmuş ve büyüyünce de Tanrıça’nın Pessinus’taki büyük Tapınağını kurmuştur. Frigya en parlak dönemini Kral Midas’la yaşamıştır. Midas şüphesiz çağının en ünlü Krallarından biridir. O’nun ölümünden sonra Gordion kenti MÖ 6. yy sonlarına kadar bolluk ve refah içinde yaşamıştır… Kral Midas ile ilgili farklı, bir o kadar da kendi içinde çeşitlendirilmiş efsaneler vardır. Bunlardan en ünlüleri “Dokunduğu Her şeyi Altına Çeviren Midas” ve “Eşek Kulaklı Kral Midas” tır…. Midas’ın ilişkisi yalnız Kibele ile değildir, O’nun gibi Anadolu toprağına özgü şarap Tanrısı Dionysos’a da yakından bağlıdır. Midas üzerine anlatılan efsanelerin hepsinde Kral, Dionysos’un bağışladığı nimetlerden fazlasıyla payını almış,Tanrı’nın peşinden giden alaya karışmış, sırlarına ermiş, yoluna baş koymuş ve bölgesel törelerini savunan bir kişi olarak canlandırılmıştır. Üstelik bu efsanelerin yalnız Frigya’yı değil, Lydia ve Karia gibi Ege’nin geniş bir bölgesini de kapladığı görülür… Ovidius’un “Değişimler” adlı eserinde anlattığı Midas hikayesinde olaylar şöyle gelişmiştir; Başka anlatılarda Dionysos’un öğretmeni olarak bahsedilen “Silenos”, Tanrı Dionysos’un alayında ihtiyar ve sarhoş bir Satyr’dir. Bir gün Frigya ve Lydia koruluklarında uyuyakalır, O’nu bulan köylüler, elini ayağını bağlayıp Kral Midas’a götürürler. Bakkha sırlarına ermiş olan Midas, Silenos’u hemen tanır ve O’nu sarayında konuk eder. Ertasi gün de Dionysos’a götürüp teslim eder…. Dionysos buna o kadar sevinir ki; Midas’a: dile benden ne dilersen der!!! İşte tam da burada Midas hayatının en büyük hatasını yapmıştır. “Dokunduğum her şeyin altın olmasını istiyorum” der… Bunun ne kadar tehlikeli bir istek olduğunu bilen Dionysos sırf söz verdiği için Midas’ın isteğini yerine getirir. Midas eve dönünceye kadar dalları,taşları ve buğday tanelerini dokunarak altına çevirir, bu O’nu delicesine mutlu eder. Ta ki karnı acıkıp sofraya oturana kadar… Midas en sevdiği ekmek ve şarap ellerinde altın olunca, dileğinden pişmanlık duyar ve Dionysos’a gidip “ beni bu dertten kurtar” diye yalvarır… Dionysos O’na Paktalos ırmağının kaynağını bulup, bu suda yıkanmasını söyler. O gün bu gündür Paktalos ırmağının yatağında altın pulları sürükler. Sardes’in zenginliği de ordan gelir derler… Ancak Ovidius’a göre, Kral Midas’ı ünlü kılan asıl efsane kulaklarıyla ilgili olan ikinci hikayedir… Bu hikayenin içinde Tanrı Apollon ve zavallı Marsyas’ın düellosu vardır. Olayın başlangıç noktasında da savaş Tanrıçası Athena…

*Resim, Amerikalı roman ve kısa hikâye yazarı Nathaniel Hawthorne’ün 1852 yılında yazdığı “Boys and Girls” adlı kitabında, Midas’ın kızını altına çevirdiğini anlattığı hikayenin, İngiliz hikaye ressamı Walter Crane tarafından 1893 yılında tamamladığı çizimidir…

Azra Erhat/Mitoloji Sözlüğü.

Sedef DİNKÇİ

Bu içeriğe tepkiniz nasıl oldu?
Bayıldım
0
Kızgın
0
Komik
0
Şaşkın
0
Üzgün
0
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yapın!

Bir cevap bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Türkiye'den ve Dünya’dan kadınlara öncelikli olarak, bütün kesimi ilgilendiren haberler tarafımızca bizzat yapılmaktadır. La Femme Nicomedia bir markadır. Her hakkı saklıdır. Bu websitesinde yer alan hiçbir metin/haber izin almadan kopyalanamaz.

Yukarı Kaydır