Şu anda okuyorsunuz
CALYPSO

CALYPSO

sedef dinkçi

Homeros’un Odysseia destanında adı geçen gizemli bir Tanrıça ve destanının unutulmaz kadın karakterlerinden biridir Calypso… Bir rivayete göre güneş Tanrısı Helios’un Perseis’ten olan su perisi kızlarından biridir. O’nun kimliği ile ilgili rivayet birden fazladır aslında, başka bir hikayeye göre de Atlas ve Pleione’nin kızıdır. Ama hiç önemi yok! Calypso destanda öyle kanlı canlı çıkar ki karşımıza, kimin nesi diye düşünmeye fırsat bırakmaz hikayesi… Destanın en sevimli kahramanlarından biri olan Calypso’yu bir gizem perdesi örter. Adının anlamı da, Yunanca gizlemek anlamına gelen “Kalyptein” fiilinden türemedir. Kendini saklayan Tanrıça mıdır, yoksa adaya gelenleri saklayan mı bilinmez ama, Odysseus’u karısı Penelope’den sonra en çok seven bu kadına Homeros, Olympos Tanrıçalarının en büyüklerine verdiği “dia theaon – yüce Tanrıça” ünvanını layık görmüştür… Calypso, diğer Tanrılardan uzakta ıssız bir adada yaşar. Bu Tanrıçanın yaşam tarzı, ataerkil bir düzene sahip olan Olymposlulardan farklı olarak anaerkil bir düzeni temsil eder. Yaşadığı Ogygie adlı ıssız adanın, günümüzde Malta adası olduğu varsayılır… Odysseia destanında anlatılan; Tanrıça Clypso’nun, gemisi batan Odysseus’a aşık olup, O’nu bir süre, 7 yıl kadar adasında alıkoyduğudur… Destanın dizelerinde şöyle anlatır Homeros ikisinin hikayesini; Ölüm uçurumundan kurtulanlar kurtulmuştu, Savaştan ve denizden dönenler dönmüştü, Bir Odysseus kavuşamamıştı yurduna ve karısına… Oyuk mağarasında alıkoymuştu O’nu Calypso, Yüce Tanrıça, güzel Peri,yanıp tutuşuyordu, Kocası olsun diye Odysseus… Kıyıda oturur buldu bir gün Calypso O’nu, Boyuna gözyaşı akıtıyordu gözlerinden, Tüketiyordu tatlı ömrünü, dönüş yolunu özleye özleye… Nyphe’den hoşlanmıyordu artık O, İsteksiz uzanıyordu geceleri mağarada O’nun yanına… Gözleri kayalarda, kumsalda yer bitirirdi kendini, Göz yaşları, hıçkırıklar, iniltilerle bakardı enginlere, Hasat vermez enginlere iki gözü iki çeşme bakardı öylece… Sonunda, Odysseus’un Malta olduğu sanılan bu adadaki esareti, Athena’nın Zeus’a yalvarması üzerine sona erer. Zeus tarafından Hermes, Calypso’ya Zeus’un emrini iletir, Nyphe’nin tepkisi öfke olur önce; Tanrılara çatar, “kıskanıyorlar beni bir ölümlü erkekle seviştiğim için” der. Ama Odysseus Tanrıların kararına uymak istediğini anlatır O’na ve Calypso kendi elleriyle hazırlar kumanyasını, yardım eder sal yaparken Odysseus’a. Gün gelir hazırlıklar biter, serbest bırakır Calypso hem yüreğinde, hem de kaderinde Odysseus’u. Ardından bir uğurlu, bir tatlı yel salar denizin üstüne, Odysseus da sevinç içinde açar yelkenini bu munis rüzgara karşı… Başkaca da bir hikaye yoktur Calypso ile ilgili bu destanda…

*1.Tablo, İsviçre doğumlu Avusturyalı bayan ressam Angelica Kauffmann tarafından ölmeden az önce tamamladığı, 18.yy’la ait bir eseridir. Resimde Calypso, Odysseus’u O’na olan aşkına inandırmak için yeri ve göğü şahit olarak göstermektedir… Eser Londra “Chiristie’s Galery” koleksiyonuna dahildir…

*2.Tablo ise İngiliz ressam Herbert James Draper’e aittir. Sanatçı “Calypso’nun Adası” adlı eserini 1897 yılında tamamlamıştır. Resim İngiltere “Manchester Art Galery” de sergilenmektedir… Odysseia/Odysseus’un Uğrakları…

Azra Erhat/ Mitoloji Sözlüğü-S/167

@arkeoportal Sedef DİNKÇİ

Bu içeriğe tepkiniz nasıl oldu?
Bayıldım
0
Kızgın
0
Komik
0
Şaşkın
0
Üzgün
0
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yapın!

Bir cevap bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Türkiye'den ve Dünya’dan kadınlara öncelikli olarak, bütün kesimi ilgilendiren haberler tarafımızca bizzat yapılmaktadır. La Femme Nicomedia bir markadır. Her hakkı saklıdır. Bu websitesinde yer alan hiçbir metin/haber izin almadan kopyalanamaz.

Yukarı Kaydır