Şu anda okuyorsunuz
Kompakt İzmir Merkez Gezisi

Kompakt İzmir Merkez Gezisi

Kompakt İzmir Merkez Gezisi

Öncelikle 2020 yılının hepimize sağlık, mutluluk ve neşe getirmesini diler, yeni yılda sizlere daha kısa aralıklarla gezi yazılarımı paylaşmak istediğimi bildirmek isterim.
Herkese Merhaba,
İş sebebiyle ayda en az bir kez İzmir’e seyahat etmekteyim. Bu sebeple İzmir’in birçok yerini gezme fırsatı buldum. Bugün sizlere İzmir şehir merkezinde gezebileceğiniz özellikle de sömestr tatilinde çocuklarınızı gezdirebileceğiniz, hem kültürel hem de tarihsel bir gezi programından bahsedeceğim.
İzmir’de ulaşım nasıl olur?
İzmir’de İZBAN adında mükemmel bir metro/tren ağı bulunuyor. Adnan Menderes Havalimanından iner inmez bir İZBAN işaretini gördüğünüz yöne doğru giderek, kendinize bir İzmirim Kart satın alabilirsiniz. Kartın satıldığı yerden sağ ve sol yönüne giden trenleri göreceksiniz. Sol taraf şehir merkezine sağ taraf ise Selçuk’a gidiyor.
Eğer kalacağınız yeri biliyor ve çok ağır bir yükünüz yok ise doğrudan Selçuk’a gitmenizi tavsiye ederim. Böylece şehir merkezinden TCDD trenine binmeden doğrudan Efes Antik Kenti’ne ulaşabilirsiniz. Efes Antik Kenti’ni gördükten sonra nefesiniz kesilecek zaten.
Şimdi gelelim, şehir merkezinde bulunan güzel müzelere!
İzban’a soldan binip Halkapınar’da inerek Konak’a kolayca gidebilirsiniz. Elbette evvela Kordon’da gezeceksiniz. Konak Merkez’den başlıyoruz ve ilk müzemiz Ahmet Priştina Kent Arşivi ve Müzesi. Şehrin merkezinde ve gerçekten çok güzel bir müze. Çocuklar için çok önemli bir müze çünkü içeride tarihi açıklamalar, eski otomobiller, tramvay parçaları, fotoğraflar görecekler. Ücretsiz olan bu müzeye muhakkak gidin.

İzmir’in mimarisinin ne kadar tatlı olduğunu göreceksiniz, alçak binaların tümü Türkiye’nin 90’lı yıllarına ait.
Bu müzeden sonra beni en çok etkileyen müze olan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi’ne geçiyoruz. Basmane Tren Garı’na çok olan bu müze aynı zamanda Aziz Vukolos Kilisesi’nin de tam karşısında bulunuyor. Gazateciler Cemiyeti Basın Müzesi de ücretsiz bir müze. İçeri girer girmez tüyleriniz ürperecek, hiç tahmin edemeyeceğiniz şeyler göreceksiniz. Ne mi? Maalesef ülkemizde hayatını kaybeden savaşçı ve cesur fikir adamları ve gazetecilerimizin kişisel eşyalarını göreceksiniz. Kaybettiğimiz gazetecilerin listesini gördüğünüzde gözleriniz dolacak ve minnetle onları anacaksınız. Müzenin sonuna doğru sizi bir ses karşılayacak, çok sevgili şairimiz Atilla İlhan’ın kendi sesi…

Daha fazla detay vermeden Aziz Vukolos Kilisesi’ne geçiyorum.
Bu kilise Atamız hayattayken inşaat halinde olan ancak cemaati mücbir sebeplerle İzmir’den ayrıldıktan sonra inşaatı devam eden, günümüzde de konserlere ev sahipliği yapan, akustiği güzel bir kilise. Bahçesini gördüğünüzde içinizi sevinç kaplayacak. Muhakkak girip, içerisinde birkaç fotoğraf çekin derim.

Şimdi sırada Konak Belediyesi tarafından oluşturulan İzmir Kadın Müzesi var.
Yine Basmane Tren garının yakınındayız. Yürüyerek, ara sokaklarda bulabileceğiniz şahane ve ücretsiz bir müze. Bu müzede önemli Türk kadınlarını göreceksiniz ve eğer kadınsanız kendinizi iyi hissedeceksiniz. Küçük bir avlu tarzında balkonu bulunuyor. Oradaki banka oturduğunuzda güzellikler göreceksiniz.

Ve geliyoruz Şair Eşref Bulvarı yakınında dört bir yanı bulvar ve meydanla çevrili muhteşem İzmir Kültür Park’a. Ben kültür Park’a Montrö meydanından giriş yaptım. Giriş ücretsiz ancak içerideki müzelere giriş için sizlere Müze Kart almanızı tavsiye ederim. Eğer öğrenci değilseniz 70 TL vererek müze kart resmi web sitesinden bu kartı kredi kartıyla ödeme yaparak satın alabilir ve tam olarak bir gün sonra teslim alabilirsiniz. İnanın bir gün içerisinde kargo ile elime geçmişti.
Kültür Park’a geldiğinizde kendinizi Casablanca’da ya da Barselona’da hissedebilirsiniz. Sizi türlü türlü ağaçlar, palmiyeler, bitki ve çiçekler karşılayacak.

İlk müzemiz İzmir Tarih ve Sanat Müzesi. Aklınız başınızdan gidecek. Eğer İstanbul Arkeoloji Müzelerini gezdiyseniz, içerisinin tam da 90’lar dönemi müzecilik anlayışı ile tasarlandığını görecek ve benzerlikleri fark edeceksiniz. Burası bir müze kampüsü ve soldan sağa doğru üç bina geziyorsunuz ve Antik Yunan’dan kalma birçok heykel ve taş eşya eserleri göreceksiniz. Sikkeler ve mozaikler de cabası.

Son olarak oradan taksiyle ayrılıyorsunuz ve Agora’ya geliyorsunuz. Burası bir toplanma alanı. Müze kartınızla içeri giriş yapıyor ve büyülü sütunlar ile Bazilika’yı geziyorsunuz. Akan suyu göreceksiniz. Ben gittiğimde toprakta otların arasında bitmiş mantarlar bile gördüm. Oldukça nemli bir yer. Açıklama panolarını okuyarak çokça bilgi edinebilirsiniz.

Saat 17:00’yi göstermeden tüm bu müzeleri gezebilir, aşırı dozda kültür ve tarih alabilirsiniz.
Sizlere bu geziyi aktarmak benim için bir zevkti. Umarım sizler de okurken zevk alır, yola çıkarsınız.
Hoşça kalın, iyi seneler

Av. Merve ARCASOY

Bu içeriğe tepkiniz nasıl oldu?
Bayıldım
0
Kızgın
0
Komik
0
Şaşkın
0
Üzgün
0
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yapın!

Bir cevap bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Türkiye'den ve Dünya’dan kadınlara öncelikli olarak, bütün kesimi ilgilendiren haberler tarafımızca bizzat yapılmaktadır. La Femme Nicomedia bir markadır. Her hakkı saklıdır. Bu websitesinde yer alan hiçbir metin/haber izin almadan kopyalanamaz.

Yukarı Kaydır