YALANCI POLLYANA/ DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
Yazar Hakkında;
Duygu Songül Kahraman 20 Mayıs Çankırı doğumlu olup halen Çankırı’da yaşamaktadır. İlk kitabı birçok değerli yazar ile birlikte ‘’Biz varız’’ da iki hikayesi yayınlanmış olup, 2016 yılında Kâğıttan Şiir Antolojisi kitabı ile yazarlık hayatına devam etmiştir. Toplum sorunlarına ve Şiddete yönelik dikkat çekme misyonu içeren yazıları mevcut olan Duygu Songül Kahraman Yalancı Pollyana ve Yedi Hayattan yükselenler romanları ile yazarlık hayatına devam etmiştir. Kendi hayat hikayesinden yola çıkarak kurgu katılmış romanı ile okurları ile buluşmuştur.
YALANCI POLLYANA
‘’Bu hastalığın beni yenmesine asla izin vermeyeceğim. Bir gün öleceğim herkes gibi vakit geldiğinde ama bu hastalıktan değil.’’
Yıllardır işsizlik ile mücadele etmek zorunda kalan Selma ailesinden para almaktan sıkılmış ve bu sıkıntı anında etmiş olduğu dua belki de hayatının akışının değişmesine neden olacaktır. Bir sabah bir telefon sesi ile uykusundan uyanıp çağrıldığı iş görüşmesine belki de kendisini ertelemesine neden olacaktı.
Ablası ile aynı iş yerinde çalışmaya başlayan Selma ablasına vücudunda hissettiği sıkıntılardan bahsettiğinde ciddiye alınmayacak işten kaçıyor olmakla yargılanacaktı.
Hayatının dönüm noktası olan kitleye işe başladıktan 6 ay sonra teşhis konulabilecekti. Kanser teşhisi konulduğu andan itibaren Selma’nın hayattan beklediği üç güzel dileği vardı. Bu dileklerini gerçekleştirebilmesi için hayata tutunması gerekliydi.
‘’Bizi korkutan ne ise, onu çağırır hayatımızın odak noktasına koyarız. Buyur gel otur deriz. Bilinç altı en negatif duyguları çabuk kabullenir ve hayatına alır.’’
Hastalığın başlangıç evresinden sonra hayata bakış açısını değiştirerek, hayatının yönünü yeniden dönüştürebilecek gücün kendisinde mevcut olduğunu keşfediyor. Aslında bu zorlu sınavı onun yeni hayatına attığı ilk adım.
‘’İçimde ki çocuk çok kırgın, hayatla şakalaşamıyor artık’’
Hayat siyah rengine büründüğü zaman beyaza döndürmek için mücadele ister. Bu hikayede siyahtan beyaza kadar geçen süreçteki hayatın tüm renklerini göreceksiniz. Zaman zaman kendinizi hikayenin Selma’nın yerinde bulacaksınız belki kendinizi, hayatınızı sorgulayacaksınız. Önemli olan hayat önümüze çıkan virajlarda dengede kalabilmek olduğunu gözlerimizin önüne seriyor yazar.
‘’Tek bildiğim çok yalnızım. Aynaya baktığımda ki kişi, ben değilim. Allah kahretsin ki saçlarım yok! Ne zaman uzar Allah bilir. Acaba saçlarımı hiç görmeden mi öleceğim ben? Ne olurdu sanki birazcık umudum olsaydı? Ölmekten hala çok korkuyorum.’’
Hastalığına Kanser demekten hoşlanmayan Selma ona Avni ismini takıyor. Ve Avni ile ona yazdığı mektup ile vedalaşıyor. Peki Avni ile vedalaşan Selma’nın hayatta gerçekleşmesini istediği dilekleri neler ve gerçek oluyor mu?
” Affetmek üzerimizdeki negatif enerjilerden kurtulmak demektir. “
Bu kitabı okurken Selma’nın mücadelesine Avni’den kurtuluşuna şahitlik ederken, kendi hayatınızda da nasıl olumlu değişiklikler yapabileceğinizi, hayatınıza olumlu olayları nasıl çekebileceğinizi, isteklerinizi gerçekleşmesi yolunda doğru adımları nasıl atacağınızı bulacaksınız.
‘’Bu arada Yalancı olan Pollyanna bana küsmüş, kendisi ile görüşmüyoruz. Umarım
Sizde görmezsiniz…’’
Bedeninizi ele geçirmeye çalışan hastalığın ruhunuzu ele geçirmesine ASLA izin vermeyin
Keyifle okumanız dileğiyle
Göknil KONGURTAY
