Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer/ Laurent Gounelle

Yazar Hakkında;

10 Ağustos 1966 yılında Fransa’da dünyaya gelen Laurent Gounelle ünlü bir yazar ve aynı zamanda da bir psikiyatristtir. 2006 yılında yazmış olduğu ilk kitabını kişisel problemleri nedeniyle yayımlama fırsatı bulamamıştır. İnsanların davranışlarını anlamak ve bu konularla ilgili düşüncelerini geliştirmek amacıyla birçok ülke gezip farklı insanlarla tanışmıştır. Daha sonra Laurent Gounelle 2008 yılında kitabını düzenleyerek “Mutlu Olmak İsteyen Adam” ismiyle yayımlamıştır.

Böylelikle büyük bir başarı yakalayarak kitabı en çok satanlarda uzun süre yerini korumuştur. Birçok dile çevrilen bu kitabının ardından “Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer romanı ile başarısını devam ettirir. Psikiyatrisi olan yazarın romanlarında, kişisel gelişim konusundan da izler taşıdığı görülür.

Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer

” Kısacası, kendi yaşamını gerçekten yaşamıyorsun, başkalarının tepkisinden korkarak fazlasıyla onlara göre davranıyorsun.”

Bu hikayenin içinde kendinizle yolculuk yapmaya ve beyin fırtınalarına hazırlıklı olun. Psikolojik bir romandan çok daha farklı bir kurgulama ile yazılmış. Hayatın içinde ki tüm adımlarınızı ilişkilerinizi sorgulayacaksınız. Roman başkahramanı Alan Greenmor’u kendiniz olarak değerlendirip, nerede yanlış yaptım dediğiniz tüm cevaplar karşınıza çıkacak.

“Kurallara uymak isteyen kişi düşünmekten kaçınır. Çerçeve içinde kalarak akıl yürütürsen, herkesin daha önce düşünmüş olduklarından başka çözüm asla bulamazsın. Çerçeve dışına çıkmak gerekir…”

Yapmak istediğiniz bir eylemden sizi vaz geçirecek cümle hangisi olabilir. Mesela intihar ediyorsunuz ve hiç tanımadığınız biri orda beliriyor ve size atla diyor. Hem iş hem özel hayatında birçok sıkıntı geçiren ve bu olayların içinden çıkamayan, hayatından vazgeçme noktasına gelen Alan Greenmor Eyfel Kulesinden atlamak üzereyken karşısına çıkan Dubreuil isimli orta yaşlarda bir adamın ‘’Atla’’ demesiyle hayat yönü farklılaşıyor. Alan Greenmor’dan hayatına karşılık aklın kabul etmeyeceği şeyleri sorgusuz sualsiz yapmasını istiyor. Tabii ki bu her isteğin altında aslında öğrenilmesi gereken dersler bulunmakta. Her anlamsız isteğin sonunda yaptığı şeylerin nedenini anlıyor ve

farkına bile varmadan değişimi başlıyor. Kendini mecburiyet duvarları arasına kendisinin hapis ettiğini anlıyor.

‘’En önemli şeyler kimi zaman hiç fark edilmeden geçip gidenlerdir. Bir düşünün, intihar etmek üzeresiniz. Bir adam hayatınızı kurtarıyor ama karşılığında sizinle bir anlaşma yapıyor. Bundan sonra o ne söylerse sorgusuz sualsiz yapacaksınız. Kendi iyiliğiniz için. Çaresiz kabul ediyorsunuz ve hayatınızın iplerini tıpkı bir kukla gibi başkasının ellerine bırakıyorsunuz. Ve hayatınız eskisinden çok daha güzel oluyor. Yine de şüpheleriniz var: Bu adam kim? Çevresinde ki gizemli kişilerin sırrı ne? Sizden aslında ne istiyor?’’

Kahramanımız Alan Greenmor’un sınavlarını birlikte geçtiğinizi, siz olsanız nasıl tepki vereceğinizi sürekli karşılaştıracaksınız. Kendimizin oluşturduğu engelleri, korku ve endişelerimizi aşabileceğimizi, kader diyerek katlanmak zorunda hissettiğimiz mutsuz yaşamı aslında mutluluğa götüren bir yolculuğa çevirebileceğimizi sayfalar ilerledikçe çok daha iyi farkına varacaksınız.

“Eğlen. Sana verebileceğim en iyi öğüt bu. Eğer bunu başarırsan kazanırsın. Her şeyi ciddiye almayı bırak. Biraz geri çekil ve bu sınavı bir oyun gibi gör. Zaten böyle değil mi? Bir oyun. Kaybedecek hiçbir şey yok, yalnızca deneyimlenecek şeyler.”

Alan’ı intihar etmekten vaz geçiren Dubreuil Rusya’dan çok zaman önce gelmiş soylu bir ailenin üyesi olan zengin bir psikiyatristtir. Aslında Alan’ı intihar sahnesindeki karşılaşmalarından çok daha öncesinden beri takip etmekte ve hakkında bilgi toplamaktadır. Alan, Dubreuil tarafından takip edilmiş olduğunu evine gizlice girdiğinde bir not defterinden öğrenecek sonrasında da Dubreuil hakkında araştırma yapmaya başlayacaktır.

‘’ İnsan böyle yaratılmış. Her şeye alışıyor; ya da hemen hemen her şeye. Şunu kabul etmeliyim ki başlangıçta neredeyse insanüstü bir çaba gerektiren şey, bir haftanın sonunda yalnızca basit bir kararlılık gerektiriyordu.’’

Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer final bölümüne kadar gizemini koruyacak, hayatın içinde karşılaşılan olaylara bakış açınızı değiştirecek, korku ve önyargılar ile kendi tutsaklığınızı nasıl yarattığınız farkına varmanızı sağlayacak bir kitap. Her şeyden daha da mühim olan hayır demenin hayatınızda ne kadar etkili olacağını fark edeceksiniz.

” Kısacası, kendi yaşamını gerçekten yaşamıyorsun, başkalarının tepkisinden korkarak fazlasıyla onlara göre davranıyorsun.

Tek sınır bizim kendi koyduklarımızdır.”

Alan Greenmor ile birlikte etrafınıza ördüğünüz duvarları yıkmak isteyeceksiniz. Hiç tahmin edemeyeceğiniz ve sizi çok şaşırtacak bir finali olan kitabı kendinize engeller koyuyor, önyargılar içinde kayboluyorsanız hemen okumaya başlayın derim.

Mutluluk çok uzakta değil fark edeceksiniz.

“Özgürlük bizim içimizdedir. İçimizden gelmelidir. Sana dışarıdan verilmesini bekleme.”

Keyifle okumanız dileğiyle

Göknil KONGURTAY