Piraye

Canan Tan

Yazar Hakkında;

Canan Tan Ankara’da doğdu. Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunu. “Eczacı iken, nasıl edebiyatçı oldunuz?” sorusuyla sıkça karşılaştığını vurgulayan Tan, asıl sorunun “Edebiyatçı iken nasıl eczacı oldunuz?” diye sorulması gerektiğini belirtiyor. Bunun nedeni ise edebiyata olan ilgisinin daha önce başlaması. Lise yıllarında, Hisar Dergisi’nin düzenlediği şiir yarışmasında aldığı birincilik bu dünyanın kapılarını ona araladı. Yeni asır gazetesinde köşe yazarlığı, Milliyet Pazar’da güncel olayları esprili bir dille yorumlayan yazıları, Mimoza Dergisinde Çuvaldız, Kazete adlı kadın dergisinde Kazete-Mazete adlı köşe yazıları ile edebiyat dünyasında yerini aldı. Yazarın öykü, roman, mizah ve çocuk edebiyatı çerçevesinde çok sayıda kitap ve senaryo çalışmaları bulunmaktadır.

PİRAYE

“Bazen yanlış tren, seni doğru istasyonda indirir”

Pişmanlık duymayayım, keşke demeyeyim diye kendini bambaşka bir yaşama konu eden, ismini Nazım’ın Piraye’sinden alan Piraye.

Canan Tan’ın etkileyeceği bir üslup ile kaleme aldığı ve kitabın kapağını çevirdiğiniz andan itibaren kendinizden parçalar bulacağınız, hayatın hafife alınmaması gerektiğine dair notlarla dolu kitabı. İstanbul’dan Diyarbakır’a uzanan kültürler arası bir hikaye.

Modern bir kültür ile gelenekçi bir kültürün evlilik altında bir araya gelmesini anlatan ve bu anlatımda kendinizi Diyarbakır sokaklarında gezinirken bulup, yemeklerin tadını damağınızda hissedeceksiniz.

Diyarbakır…

Dar bir eşikten geçip geldim sana.

Huzurundayım.

Hoşgörü kapını açık tut.

Bil ki direnmem sana değildi.

Altın tepside sunulan acı şerbetti beni ürküten.

Piraye, İstanbul’un Nişantaşı semtinde yaşayan modern bir ailenin kızıdır. Haşim ise Diyarbakır’da Güneydoğu töreleri ve geleneklerine bağlı bir ailenin oğludur. Hayat rotası Diş Hekimliği Fakültesi’nde öğrencilik yıllarında yollarını kesiştiriyor.Piraye İstanbul kültürü ile yetiştirilmiş, özgürlüğüne düşkün, şair ruhlu, kendi kaderinin kendisi tarafından şekilleneceğini düşünürken kaderin yazdıklarını yaşayan buna rağmen dimdik ayakta durabilen güçlü bir karakter… İstanbul kültüründe büyümüş özgürlüğüne düşkün bir genç kız. Diyarbakırlı bir aşiret reisinin oğlu olan Haşim Ağa ile tanışıp her şeyin oldu bitti ile yerine getirildiği bir evliliğe adım atana kadar.

Canan Tan yaşadığı Diyarbakır yıllarında yaşadıkları, gözlemleri, kişileri, olayları sentezleyerek yürekten satırlara aktarmış. Piraye sadece duygusal yönü ile değil Diyarbakır’ın tarihi dokusu, surları, sokakları, gelenek ve görenekleri, yemek kültürü, insanları, kültürel zenginliklerinin anlatıldığı belki de hiç ayraç kullanmadan okuyup bitireceğiniz bir roman

Kitap elinizde iken tüm karakterlere aynı anda bürünüvermiş bulacaksınız kendinizi. Herkes kendi dünyasından bir şeyler bulabilecek, hayat dersleri çıkartılabilecek, hayatın yazdığımız senaryolardan ibaret olmadığını düşündürecek.

Piraye romanının sonu hiç beklenmedik olaylardan oluşuyor.

‘’En yakınlarım bile farkında değildi ama, bambaşka bir iklimin insanıydım artık ben.’’

Keyifle okumanız dileğiyle

Göknil KONGURTAY