Şu anda okuyorsunuz
CAN DOSTLARIMIZ VE CANIMIZ KADAR KIYMETLİ ÇOCUKLARIMIZ

CAN DOSTLARIMIZ VE CANIMIZ KADAR KIYMETLİ ÇOCUKLARIMIZ

CAN DOSTLARIMIZ VE CANIMIZ KADAR KIYMETLİ ÇOCUKLARIMIZ

Bu hafta sizlere can dostlarımız ve anne karnından itibaren çocuklarımız arasındaki bağdan bahsetmek istiyorum, keyifli okumalar.

Hayvanlar çocukların yaşamına doğumdan başlayarak oyuncaklarla giriyor. Peluş oyuncaklar, müzikli oyuncaklar, banyoda yüzen ördekler v.b gibi. Uzmanlar oyuncağın çocuğun en yakın arkadaşı olduğunu söylüyor, şöyle ki: ‘Çocuk bu oyuncaklar aracılığıyla sırlarını paylaşır, kızgınlığına katlanır, huzursuzluğunu giderir.’Oyuncakların yanı sıra evcil hayvanlar da çocuğun yaşamında etkili olabilir. Çocuk bir evcil hayvan ile insanlarla nasıl sosyalleşebileceğinin provalarını yapabilir, mutluluğunu mutsuzluğunu ya da öfkesini paylaşabilir. Evcil hayvanlar soyut kavramları çocuğa öğretebilir.

Çocukların evcil hayvanlarının bakımında sorumluluk alarak birine bir şeyler vermenin, yardım etmenin zevkini tadabileceğini ve onu sahiplenerek bağlılık duygusunun farkına varabileceğini söyleyen uzmanlar;‘çocuk evcil hayvana bir şeyler öğreterek, kendi bir şeyler öğrenir. Korkularını onun üzerinde deneyerek yenebilir, ve de insan ilişkisinin temelini oluşturan sevmeyi, vermeyi, korumayı, bağımsız bir kişi olmayı öğrenir.’ Açıklamasında bulunmaktadırlar.

Evcil hayvanlar çocukların bilişsel gelişimine katkı sağlamaktadır. Bunun yanında ruhsal gelişim üzerinde de sayısız faydaları bulunmaktadır. Çocuklara ölüm, doğum gibi somut kavramları öğretmede bir hayvanın varlığı çocuğun öğrenmesini kolaylaştırır. Örneğin çocuğun akvaryumdaki balığının ölmesi ile balık için yapılan bir törenle ölüm kavramının anlamasını, ölümün geri dönüşümü olmayan bir süreç olduğunu kavramasını kolaylaştırır. Ayrıca evcil hayvanların varlığı çocukların bazı zor durumlarında hayatlarını daha kolay hale getirir.Örneğin tek çocuk sendromu can dostlarımızla aşılabilir. Anne ve babanın boşanması halinde çocuklar bu evreyi çok daha kolay atlatabilirler.

Çocuklarımıza can dostlarımızın hakkını da anlatmalı ve öğretmeliyiz. Kaliteli belgeseller seyrettirebiliriz. Çocukların hayvanları daha yakından tanımalarına olanak yaratmalıyız. En başta sokağımızda veya sitemizde ya da apartmanımızın yanında sokak canlarına su ya da yemek koyup onları doyurabilir çocuklarımıza bunları gösterip hayvan sevgisini perçinleştirebiliriz. Bilmeliyiz ki biz ne yaparsak çocuklarımız da bizim aynamızdır. Bizden gördüklerini yapacaklardır. Her şeyin başı sevgidir, unutmamalıyız ki sevgiyle yaklaştığımız her canlı bize verdiğimiz sevgi karşısında bize aynısını verecektir. Asla bir sokak hayvanı elinden yemek yediği kişiyi hiç unutmaz. Aynı zamanda şiddete maruz kaldıysa onu da unutmaz. Çocuklarımıza mümkünse aynı bir geometri öğretir gibi çarpma ve toplama yaptırır gibi hayvanlara da nasıl davranılacağını öğretmemiz gerekir.

Birçok kez sosyal medya da gözüme çarpan ‘sahip, yuva arıyor’ mesajları beni çok üzüyor. Özellikle can dostlarıyla birlikte yaşayan aileler daha sonra  bir bebek doğacağının müjdesi verilir verilmez evde baktıkları can dostunu başka bir yere verme planları yapıveriyorlar veee hazin son…Toplumumuzda sıklıkla ‘bebek geliyor köpek, kedi evde olmaz’ anlayışı bulunmaktadır. Oysa ki Avrupa ülkelerine baktığımızda her üç evden birinde evcil hayvan sahiplenildiğini görmekteyiz. Hem de çocuklarla beraber yaşamlarını sürdürmektedirler. Aşıları muntazam yapılır ve aile bireylerinde alerji yok ise problem teşkil etmeyecektir. Aksine aileye artısı olacaktır. Kendilerini ailenin bir bireyi gibi gören can dostlarımız evimizin neşe kaynağı olacaktır.

İlginizi Çekebilir
kedi

Çocuklarınız unutmayınız ki can dostlarınla sevgi , vicdan ve merhamet sahibi olur. Dünyanın sadece insanlar için olmadığını bilelim. Hayvanları sirklerde hayvanat bahçelerinde çocuklarımıza göstermekten ziyade en başta sokağımızdaki hayvanları öğretelim, sevdirelim. Hayatta karıncayı incitmeyenlerden değil, bir çay kaşığı şekeri karıncadan esirgemeyenlerden olmayı öğrenelim, öğretelim. İyi bir insan olmanın ötesinde can olmayı cana kıymet vermeyi öğretelim.

Bu kış günlerinde sokaktaki can dostlarımızı doyurmayı unutmayalım. Ne demişler: Rızkı veren Hüda’dır bize paylaşmak düşer…

Gelecek haftaya kadar esen kalın can dostlarıyla kalın

Zerrin AKINCIBAŞI KAPLAN

Bu içeriğe tepkiniz nasıl oldu?
Bayıldım
0
Kızgın
0
Komik
0
Şaşkın
0
Üzgün
0
Yorumları Görüntüle (2)

Bir cevap bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Türkiye'den ve Dünya’dan kadınlara öncelikli olarak, bütün kesimi ilgilendiren haberler tarafımızca bizzat yapılmaktadır. La Femme Nicomedia bir markadır. Her hakkı saklıdır. Bu websitesinde yer alan hiçbir metin/haber izin almadan kopyalanamaz.

Yukarı Kaydır