Şu anda okuyorsunuz
İNSANA ŞİDDETİN ÖN HABERCİSİ HAYVANA ŞİDDETTİR!

İNSANA ŞİDDETİN ÖN HABERCİSİ HAYVANA ŞİDDETTİR!

İNSANA ŞİDDETİN ÖN HABERCİSİ HAYVANA ŞİDDETTİR!

Bu hafta sizlerle son zamanlarda çok sık yaşanan can dostlarımıza yapılan şiddet ve vahşetten bahsetmek istiyorum.

Maalesef ülkemiz de sokak hayvanlarının hakları yok denecek kadar az.  Hayvan severler hayvanları koruyan onların mal değil can olduklarını anlatmaya çalışarak hayvanların yaşam haklarının olduğu yeni yasaların çıkması için çaba sarf ediyorlar. Aslında bu kişilere sadece hayvan sever demek yanlış. Bu insanlar yaşama, canlıya, doğaya saygısı olan insani duyguları gelişmiş kişilerdir. Kainatta bizimle birlikte yaşayan tüm canlılara ve onların yaşam haklarına saygı duymalıyız.

Son zamanlarda ülkemiz de hemen hemen her gün hayvanlara şiddet haberlerini ekranlarda görmekteyiz. Ya da sosyal medyada karşımıza ardı arkası kesilmeyen hayvanlara şiddet görüntüsü çıkmakta. İnsanların can dostlarına yaptıkları vahşetler içimizi dağlamakta. Her gün bu son olur diyoruz ama maalesef son bulmuyor tam aksine daha da çok artıyor. Hayvanlarla hayatı paylaşmak yerine onları gereksiz ve yok edilmesi gereken bir yaratık olarak görüyorlar. Hiç kimse Allah tarafından onların özene bezene yaratıldıklarının farkında değil ne yazık ki. Öyle ki onlara yapılan şiddete her gün bir yenisi ekleniyor.

Uzmanlar hayvanlara şiddet uygulamasının daha ciddi bir gözle incelenmesi gerektiğini söylüyorlar. Hayvanlara eziyet eden kişilerin suç işlemeye ve insan öldürmeye daha yatkın olduklarını ve bu yüzden de gözlem altında tutulmaları gerektiğini belirtiyorlar. Yani o zavallı hayvanların canileri yarın öbür gün toplum içinde zararlı suçlular olarak karşımıza çıkmaları kaçınılmaz bir gerçek.

Nitekim geçtiğimiz günlerde Ordu’da evinin önünde hunharca bıçaklanarak öldürülen ”Ceren ÖZDEMİR” olayı bunu doğrulamaktadır. Genç kızı acımasızca öldüren şahıs: ‘’Ceren ÖZDEMİR’ in ölmesi nedeniyle pişman değilim,üzülmüyorum elimde olmadan öldürüyorum ve mutlu oluyorum. Ben İstanbul’dayken sevdiğim kedilerin başını taşla eziyordum hatta bir tanesinin kalbini çıkartmıştım.’’ İfadelerini kullandı.

Uzmanların da belirttiği gibi hayvana şiddet anti sosyal kişilik bozukluğunun habercisidir. Hayvana şiddet uygulamak sağlıklı bireyin sergileyeceği bir davranış değildir. ‘’Bir semtin sokak hayvanları sizden kaçmıyorsa orada yaşayın, çünkü komşularınız güzel insanlardır.’’ demiş bir büyüğümüz. Buna cümleye son zamanlarda daha da inanır oldum. Şiddettin en zayıf halkaları olan hayvanlar,  kendilerini ifade edemeyip konuşamadıkları için şiddetin en masum kurbanları arasında bulunmaktadır. Masum dilsiz savunmasız canlara yaşatılan acının tarifi yok.

Amerika’ da FBI tarafından yapılan açıklamada tecavüzcülerin ve katillerin en büyük ortak özelliklerinin geçmişlerinde düzenli olarak hayvanlara karşı şiddet uyguladıkları belirtiliyor. Ayrıca bu konuyla ilgili diğer araştırmalar da hapiste ciddi suçlardan yatan mahkumların (tecavüz, cinayet v.b) çocukken evcil hayvanlar üzerinde şiddet uyguladığını ortaya koymuştur. Bununla ilgili Tolstoy ’un güzel bir sözü   aklıma geldi:’’ Hayvan öldürmeden, insan öldürmeye sadece bir adım vardır. Dolayısıyla hayvana işkence etmekle insana işkence etmek arası da bir adımdır.’’

Hayvanlara şiddetin ve vahşetin son bulması dileğiyle.

Zerrin AKINCIBAŞI KAPLAN

İlginizi Çekebilir
kedi

 

 

 

Bu içeriğe tepkiniz nasıl oldu?
Bayıldım
1
Kızgın
0
Komik
0
Şaşkın
0
Üzgün
0
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yapın!

Bir cevap bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Türkiye'den ve Dünya’dan kadınlara öncelikli olarak, bütün kesimi ilgilendiren haberler tarafımızca bizzat yapılmaktadır. La Femme Nicomedia bir markadır. Her hakkı saklıdır. Bu websitesinde yer alan hiçbir metin/haber izin almadan kopyalanamaz.

Yukarı Kaydır