Şu anda okuyorsunuz
25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE GÜNÜ

25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE GÜNÜ

25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE GÜNÜ

Son yıllarda ülkemizde kadına uygulanan şiddet haberleri fazlaca duyuldu ve fazla canımızı sıktı. Bakanlar bunun için birkaç görüşme ve yasa tasarısı hazırlasa da halen yeterli bir uygulamanın olmadığı haberlere yansıyan ve şiddet gördüğü için ölen kadınlardan belli oluyor. Peki, bir insan neden kendinden zayıf olan birine şiddet uygular ki. Hem de bu kişi onun eşi veya kız arkadaşıysa. Bunun günümüzde galiba en büyük nedeni eğitimsizlik ile beraber işsizlik ve refah seviyesinin düşük olması geliyor. Tüm bunlara küçük yaşta evlendiren kadınların ve ekonomik olarak özgürlükleri ellerinde bulunmayan yani çalışmayan bayanlarda eklenince kaçınılmaz bir son geliyorum diyor.Evet, ülkemizde eğitimsizlik seviyesinin yüksek olması ve işsizlik oranın yüksek olması evde sorunları da beraberinde getiriyor. İyice bunalan insanların psikolojileri de bu doğrultuda değişmeye başlıyor ve daha sinirli bir yapıya bürünüyorlar. Buda beraberinde şiddet duygusunu getiriyor. Her şeyden bunalan erkek en zayıf halka olarak gördüğü eşine veya kız arkadaşına şiddet uygulamaya başlıyor. İşin kötü yanı, gördüğü şiddet karşısında sadece susan ve hiç bir şey yapmayan bir kadın daha fazlasını görmeye mahkûm etmiş oluyor kendini. Ve bunu bir üstünlük olarak gören erkek her seferinde biraz daha fazla şiddet uygulamaya başlıyor. Buda hiç istemediğimiz çok kötü sonuçları doğuruyor. Ülkemizde başka nedenlerle yaşadığımız terör olaylarının yaygınlaşmasına, kadına ve çocuğa yapılan şiddetin fazlasıyla destek verdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Şiddetin ikinci etkisi de, bireysel anlamda kadınlarımızın ve çocuklarımızın ruhsal hastalıklar, kin ve nefret gibi olumsuz davranışlar, kendileri dışında herkesi düşman görmek gibi psikolojik nevrozlar, huzursuzluk, depresyon, bedensel ağrı ve gerginlikler, aile yapısının bozulması ve üretkenliğin azalması gibi sorunlarını çoğaltmaktadır.Bu yüzen şiddet gören her kadın kesinlikle polise başvurmalı ve bu gördüğü zulmü kabullenmemeli. Çünkü o sustukça çektiği eziyet biraz daha büyüyecek, biraz daha kötüye gidecektir durum. Bunun önüne geçmek de kadının bilinçlenmesinde yatıyor. Bu yüzden programlar yapılmalı, televizyonda sahip oldukları haklardan bahsedilmeli ve hakları yasalar çerçevesinde daima daha net kurallar eşliğinde korunmalı. Ve dayak yani şiddet uygulayan bireye ağır cezalar verilmeli. İşte o zaman şiddetin önüne geçmeye ve daha laik ve demokratik bir toplum yapısı oluşturmaya başlanabilir.Kadınların daha çok istihdam edilmesi ve okuyan kadın oranın arttırılması gerekiyor. Bu yüzden herkes kız çocuklarını okutmalı ve kalkınması için elinden gelen desteği sağlamalıdır. Bu sayede pek çok şey hemen değişmese bile yavaş yavaş değişmeye başlayacaktır.Bunları bilerek, “Kadınımız kutsaldır. Onlara kalkan eller kırılsın,” demekle iş bitmiyor. Öncelikle kadınlara yönelik her türlü şiddetin psikolojik, sosyolojik ve hukuksal bir sorun olarak kabul edilmesi şarttır. Devlet, çıkaracağı yasalarla, alacağı önlemlerle daha caydırıcı olmanın çarelerini bulmak zorundadır. Toplum olarak biz de medya,basın, yayın, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, tüm iletişim araçları, okullarımız ve hatta ordumuz el ele vererek büyük ve ciddi bir kampanya başlatalım. Böyle bir kampanyada yer almanın da en kutsal bir insanlık görevi olduğunu unutmayalım.Daha temiz bir toplum için, bizi doğuran ve büyüten o kadınlar için. Peygamber efendimizin ‘’ cennet anaların ayaklarının altındadır ‘’ sözü ile kıymet biçemediği o kadınlar için gelin kadına şiddete HAYIR diyelim.

Meral UÇARI

La Femme Nicomedia Genel Yayın Yönetmeni

Bu içeriğe tepkiniz nasıl oldu?
Bayıldım
0
Kızgın
0
Komik
0
Şaşkın
0
Üzgün
0
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yapın!

Bir cevap bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Türkiye'den ve Dünya’dan kadınlara öncelikli olarak, bütün kesimi ilgilendiren haberler tarafımızca bizzat yapılmaktadır. La Femme Nicomedia bir markadır. Her hakkı saklıdır. Bu websitesinde yer alan hiçbir metin/haber izin almadan kopyalanamaz.

Yukarı Kaydır