Şu anda okuyorsunuz
ROMALILAR VE ZEYTİNYAĞI…YEŞİL ALTIN..

ROMALILAR VE ZEYTİNYAĞI…YEŞİL ALTIN..

ROMALILAR VE ZEYTİNYAĞI... YEŞİL ALTIN..

Zeytin ağacı, tanrılar için her zaman çok değerli sayılmıştır ve mitolojide Herakles’in zeytin bitkisini filizlendirdiği söylenir… Romalılar için zeytinyağı üretimi o kadar önemliydi ki, birçok ünlü yazar eserlerinde süreci ve niteliklerini ele almıştır… En ünlüleri arasında yaşlı Pliny, Cato ve Columella’yı yazabiliriz…Çeşitli faktörlere bağlı olarak, zeytinden elde edilen yağında nitelikleri vardı: Olgunlaşmamış zeytinlerden elde edilen en değerli (Oleum ex albis ulivis), yerden toplanan ve olgunlaşmış zeytinlerden elde edilen en sıradan (Oleum caducum)… Ancak önemli bir kusuru vardı, bozulması ve bu nedenle Romalılar, tüketileceği zaman zeytinleri muhafaza edip yağı üretmeyi tercih ettiler… Savaş zamanında, 2.500 metrekareden fazla zeytinliği olanlar zorunlu askerlikten muaf tutuldu… Olağanüstü bir durumda bile üretimin durdurulmasına izin verilmedi…Romalılar tarafından tüketilen yağın sadece küçük bir kısmının gıda amaçlı kullanılması da şaşırtıcıdır… Genellikle vücut bakımı ve hijyeni, kozmetik, kutsal ritüeller ve ilaçlar için kullanılıyordu… Örneğin ; sporcular kendilerini güneşten korumak ve cildi nemlendirmek için vücutlarına yağ sürerlerdi.. Eğitimden sonra sterilizasyon, yağ, toz ve ter tabakasını çıkarır ve bu karışım atılmaz tıbbi kullanım için bir kavanozda saklanırdı… Her zaman zeytinyağı ile yapılan bu merhem ve benzeri merhemler yaraları, ülserleri, kolikleri ve ateşi iyileştirmek için kullanılmıştır…Lejyonerler sıradan vatandaşlardan daha fazla yağ kullandılar… Yagı pansuman olarak, yiyecekleri korumak ve kendilerini hem soğuktan hem de güneşten sakınmak için kullandılar. Örneğin: Zeytinyağı deriye bir yağ tabakası sürüldüğünde güneş ışınlarından ve yanıklardan koruduğu için bir yalıtkan görevi görürdü, sıcaklık çok düşük olduğunda da ısıyı tuttu… Bu bağlamda Tito Livio, ikinci Pön savaşı sırasında, aralık ayı kışın ortasında Trebbia nehri üzerinde büyük bir savaş olduğunu, ve soğuğun dayanılmazlığını yazıyor , diğer faktörlerin yanı sıra, Kartacalılar tüm vücutlarına yağ sürdükleri için kazandılar ve bu, bu tekniği henüz kullanmayan Romalılara kıyasla soğuğa karşı daha az sıkıntı çekmişlerdi. Bir Roma lejyonerinin günde ortalama yarım litre yağ tükettiği tahmin ediliyor, bu da hatırı sayılır bir miktardı… Bununla birlikte, sıradan vatandaşları da yılda yaklaşık 55 litre yağ tüketirlerdi… Günümüze kıyasla yüksek bir miktar olduğunu görüyoruz.. Zaman içinde Roma, vatandaşlarının ve askerlerin yağ ihtiyacını yalnızca İtalyan üretimiyle karşılayamaz hale gelmişti ve zeytin ağacının kendi yarımadasının dışında da yetiştirilmesine teşvik etti… Sezar’ın kendisi, fethettiği topraklara yağ tedarikini empoze etmiştir…Romalılar için “yeşil altının” önemi büyüktü, Columella’nın “De re rustica” eserinde yazdığı gibi : “Bütün ağaçlar arasında ilki zeytin ağacıdır”…Konuyu Homeros’un ‘İlyada Destanı’ndaki sözleriyle bitirelim.. İlyada Destanı’nda Homeros bir zeytin ağacı altında oturur, zeytin ağacı ona şöyle der: ” Ben herkese aidim kimseye ait değilim, sen gelmeden önce de buradaydım, sen gittikten sonra da burada olacağım… “Bizim Aziz Nesin örneği sevgili milletimizde biraz coşunca ” zeytinyağlı yiyemem aman , basmada fistan giyemem ” diyerek göbek atmıştır…Temennimiz bundan sonra değerlerimizin kıymetini bilerek elimizden alınan servetleri geri kazanmak olsun..

Ayla ÖTÜK

#TARİHVEARKEOLOJİNİNGİZEMİ#roma#aylaötük#zeytinyagı

Bu içeriğe tepkiniz nasıl oldu?
Bayıldım
0
Kızgın
0
Komik
0
Şaşkın
0
Üzgün
0
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yapın!

Bir cevap bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Türkiye'den ve Dünya’dan kadınlara öncelikli olarak, bütün kesimi ilgilendiren haberler tarafımızca bizzat yapılmaktadır. La Femme Nicomedia bir markadır. Her hakkı saklıdır. Bu websitesinde yer alan hiçbir metin/haber izin almadan kopyalanamaz.

Yukarı Kaydır