BALO UYGARLIKTIR

Fotoğraftakiler: Mehmet-Serap EFE,rahmetli çift Hatay-Bilten CAN,Turan-Lale TIĞ

Bir yeni yıl akşamı

Son birkaç yıldır evde karşılıyorum yeni yılı . Eskiden ailece ya evde büyük davet verirdik ya da baloya dahil olurduk .
Geçen zaman içinde evde büyük yeni yıl daveti faslı ortadan kalktı . Balolara ise sadece KYÖD salonlarında olursa gidiyorum. Evlatlarımla da birlikte kutlamalar yaptığımız oluyor . O da normal bir hafta sonu yemeği gibi . Kişisel olarak fikrim , yeni yıl diye abartmamaktan yanadır . Hele de artık yaş ilerleyince çok zor geliyor . Saatlerce sandalye tepesinde olmak çekilmiyor . Bir an önce eve gidip üstündekileri fırlatmak , ayakkabılardan kurtulmak istiyorsun . Gençken öyle miydi ? Dar giysile , yüksek ayakkabılar ile hava yapacağız diye onca eziyete katlanıyorduk .
Evet . Artık öyle formaliteleri geride bırakarak derli toplu bir ev giysisi ile geceye katıldım !
Çok mütevazi yemeğimi yedikten sonra İtalyan televizyonundaki özel programı izledim . Potenza ‘nın nerede olduğunu merak edip araştırınca , çizmenin ucunda Puglia bölgesinin komşusu olduğunu öğrendim . Hemen hemen bizim Bodrum hizasında gibi . Sıcak akdeniz yerleşimlerinden biri . Açık havada muazzam bir kalabalık eşliğinde özel program yaptılar . Ben de zevkle izledim. Tabii ki saat farkı nedeniyle bizden erken zamandaydı .
Sonra Yeni yıl kutlamalarının değişmez adresi Berlin Filarmoni orkestrasının canlı programını izledim. Fakat ne yalan söyleyeyim , pek açmadı . Zira ellili aktmışlı yılların film müziklerindendi repertuarları . Çok bildiğimiz eserler olmasına karşın beni baydı . Ama sonuna kadar izleme sabrını gösterdim .
Ertesi gün ( yani bugün ,1 Ocak 2020 ) ise Viyana Filarmoninin canlı yayınını takip etmek inanılmazdı . Yıllardır tiryakisi olduğum bu konserler insanı alıp , uzaklara götürüyor . Yani Avusturya’ya . Benimle ayni duygulardaki takipçi arkadaşlarım da izlediği için anlatmaya gerek yok . Muhteşemdi . Hele aradaki dramatik kurgusal bale gösterilerine yıldız yetmez .
Sadece valsler az idi . Sanırım her yıl değişen orkestra şefleri repertuarı belirliyor . Bu yıl da Bethoven ‘in 250 . doğum yılı nedeniyle birkaç eser ona ayrılmıştı . Yani biraz az geldi Strauss ailesine ayrılan bölüm .
Ama her şeye rağmen harika idi . Biletler bin ile beşbin euro arasında imiş . Çokkkkk zengin olsaydım değerdi diye geçirdim içimden .
Program bitene kadar hipnoz edilmiş gibi ekrandan gözümü , ruhumu , beynimi ayıramadım . Bir kez daha tutuklandım Viyana’ya . Evrene mesajımı yineledim. Bir gün tekrar yurt dışına çıkarsam , Viyana ve Avusturya’dan başlayacağım .
Ve sonra , zaman doldu . Bizim altın araba yine balkabağına döndü. Ben de külkedisi oldum yine . . .
Kül de yok ya ! . . .
Sahi , sadece ben miyim , yoksa başka külkedileri de var mı ? . . .