Şu anda okuyorsunuz
GÜL KOKAR MAYISLAR

GÜL KOKAR MAYISLAR

GÜL KOKAR MAYISLAR

Kent merkezinde yaşayınca baharlar hep gözden uzak geçiyor. Üstelik beton yığınları arasında hapsolmuşken. Buna , bir de ikinci yılında olduğumuz pandemi yasakları eklenince varın hesap edin ne kadar özlediğimizi . Çocukluğum birçok yaşdaşım gibi bahçeli evleri olan mahallelerde geçti. Daha o yıllarda teslim olunmamıştı beton binalara. Kentin hemen her yerinde iki üç katlı ahşap evler hâlâ duruyor, küçücük bahçelerindeki ağaçlar bile mahalle parkı işlevini görüyordu .Evlerin yaşlıları neredeyse tüm gün onlarla ilgilenir, toprağını kabartır, sular, akşam üzerleri ailecek ya da komşularla sürülecek çay sefalarına hazırlarlardı. Doğa aşkı bununla da kalmaz , illaki birkaç yağ tenekesinden mis kokulu karanfiller, ıtırlar, sardunyalar çevreye güzellik katarlardı. O karanfillerin kokusunu kim unutabilir ki. Amaaaa, mayıs deyince aklıma en çok gül geliyor. Her bahçede irili ufaklı, cins cins ,renk renk gül ağaçları olmazsa olmazdı. Yoksa , yanı başındaki hanımellerinin kokusuyla kim yarışabilirdi ? Üstelik öyle yoğun bir aydı ki ; ilk gününden son gününe kadar ellerde, çelenklerde , buketlerde, demetlerin baş rollerinde hep o vardı. 1 Mayıs Bahar ve Emekçi bayramında yeni görücüye çıkan güller sabırsızlıkla Hıdrellezi beklerdi, güzelliğini etrafa duyurmak için .Geleneksel kültürümüzün en sade , en masrafsız, en gösterişsiz törenleridir Hıdrellez kutlamaları. Orta Asya, Orta Doğu ve Anadolu ‘da Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştuğu gün olarak kabul edilir. 5 Mayıs akşamında etrafı yeşillik bir meydanda yakılan ateş etrafında toplanılır, ortada yanan ateş üzerinden defalarca atlanılarak etkinlik başlanır, bu kültürün devam ettiği her yerde. Şamanizmde ateşin her şeyi temizlediği ve de kötü ruhları kovduğuna inanılırdı. Bu inanç günümüzde halen , Hıdrellez kutlamalarında sürmektedir. Eğlenceler bittikten sonra evlere dönünce bir kâğıda yazılan dileklerle içinde biraz bozuk para , bir tutam tuz ve şeker bulunan minik kesecikler kırmızı kurdelelerle gül dalına asılır. 6 Mayıs sabahı erkenden daldan alınan dilek mektubu genellikle bir akarsuya veya denize atılır, ya da evde bir metal tepside yakıldıktan sonra müslüman akan suyla yolculuğuna yollanır. Kesedeki para ise , Uğur ve bereket getirsin diye cüzdana konulur, ama asla harcanmaz. O gün kadınlar iş yapmaz, genellikle bir bahçede toplanıp sütlü kahvelerini içerlerken bir yandan da niyet çekilişi yaparlar, daha sonra ise birlikte neşe içinde yenir, içilir, şarkılar söyleyerek kutlamaları sonlandırırlardı. Elbette bunlar benim anılarımın Hıdrellez şenlikleri. Yıllardır katılmadığım için son modaları bilmiyorum … Gülün hayatımızdaki yeri bu kadarla da bitmez, 19 Mayıs törenlerinde çelenklerde, anneler gününde zarif buketlerde, söz kesme- nişan – nikâh – düğün törenlerinde ve de flörtler arasındaki masum ilk aşk sunumlarında vaz geçilmez çiçek olurlardı. Gül deyince, daha bitmedi. Annelerimizin ilkyaz faaliyetleri arasında gül reçeli yapmak kaçınılmazdı bir zamanlar. Sokaktan geçerken her haneden yayılan mis gibi kokuları ele verirdi kendini. Derken, ayın sonlarına doğru okullarda sıcağında etkisiyle öğrenciler sersemleşir, bu durumda derslerin bazıları parklarda yapılırdı. Bazen de yıl sonu gezileri düzenlenir, yaza girmeden neşeli , sevgi dolu, özgür anılar depolanırdı. Zira çok kez , sonbaharda okullar açıldığında bazı talebeler yerinde olmaz, gözler boş sıralarda onları arar dururdu , bir gül koyarak İşte , Mayıs deyince aklıma gül masalı gelmesi bundandır. Şarkılar hep gül üstüne şiirler gülizârdandı.

Bence, o zamanlar Mayıslar gül kokardı.
Lale Darcan TIĞ

Bu içeriğe tepkiniz nasıl oldu?
Bayıldım
0
Kızgın
0
Komik
0
Şaşkın
0
Üzgün
0
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yapın!

Bir cevap bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Türkiye'den ve Dünya’dan kadınlara öncelikli olarak, bütün kesimi ilgilendiren haberler tarafımızca bizzat yapılmaktadır. La Femme Nicomedia bir markadır. Her hakkı saklıdır. Bu websitesinde yer alan hiçbir metin/haber izin almadan kopyalanamaz.

Yukarı Kaydır