AFFETMEK ÖZGÜRLEŞMEKTİR!
Bu hayat yolculuğunda yaşamımızı şekillendiren anılarımızdır. Kimisi yüzümüzde tatlı bir gülümseme oluştururken, kimi anılar da içimizde çok derin izler, yaralar bırakır. Bizde öfke, kızgınlık, kırgınlık gibi duygulara neden olan bu olayları bize yaşatan kişileri affedemeyiz çoğunlukla…
Bu duygular bizim hayatımızı dilediğimiz gibi, doyasıya yaşamamıza engel olur. Sanki görünmez bir lastikle geçmişe bağlıymışız gibi, ileri adım atmamıza izin vermez. Yani özgürlüğümüzü elimizden alır.
Özgürlüğümüze kavuşmanın yolu ise affetmekten geçer. ’’Affetmek kolay mı?’’ diye düşünebilirsiniz. Evet bazen çok zordur affetmek. Fakat affetmediğimiz zaman taşıdığımız öfke, kızgınlık, kırgınlık, hayal kırıklığı gibi duyguların yükünü biz taşıyoruz. Affedemediğimiz kişinin bu yükten haberi bile yok. Affetmemenin bizi koruduğunu ve daha güçlü kıldığını zannediyoruz. Oysa tam tersi affedememek bizi güçsüz kılıyor, bize zarar veriyor. Affedememek kendimize olan güvenimizi sarsar, mutsuzluk, suçluluk duygularını oluşturur. Ve bu negatif duygular, bizi hasta bile edebilir. Hastalıkların ana sebepleri duygusaldır.
Hayatımıza giren herkes iyi veya kötü, bize bir şeyler öğretmek, olgunlaşmamızı sağlamak ve tekamüle ermemiz için Yaradan tarafından gönderilir. Ve yaşadığımız her şey bize bir katkı sağlar. Öyleyse bize bunları yaşatan herkese aslında teşekkür etmemiz gerekir.
Öyleyse yeni yılda kendimize vereceğimiz güzel bir hediye olsun, affetmek. Affedelim ve özgürleşelim.
Peki nasıl yapacağız? Nasıl affedeceğiz bu kişileri? Öncelikle şunu bilelim ki; affetmek karşı tarafı ödüllendirmek değildir, kendimizi ödüllendirmek ve özgürleştirmektir.
Önce affetmemiz gereken insanları listesini yapalım. Sırasıyla, o kişiye söylemek isteyip söyleyemediğimiz sözlerimizi, kırgınlıklarımızı, kızgınlıklarımızı yazıp, içimizden geliyorsa ağlayarak, öfkelenerek kağıda dökelim. O kağıdı baştan sona okuduktan sonra, ister yakın, ister akan bir suya atın, isterseniz uçan bir balona takıp gökyüzüne bırakın gitsin. Bu uygulamayı herkes için hatta aile bireyleriniz için bile yapabilirsiniz. İçinizi boşaltmış olmanın etkisini hemen hissedeceksiniz.
En önemlisi de kendinizi affetmektir. Kendimizle ilgili kızgınlıklarımızı, öfkemizi, keşkelerimizi de aynı şekilde yazalım ve kendimizi affedelim. Unutmayalım ki yaptığımız tüm hatalar, bizi hayat yolunda doğruya ulaştırmak için atılmış birer adımdır. Biz insanız, robot değiliz. Ve mükemmel olmak zorunda da değiliz. Unutmayalım yaşadığımız her şey olması gerektiği zamanda tam da olması gerektiği gibi gerçekleşir. ‘’Kendimi sevgiyle affediyorum, kendimi tüm doğrularımla, yanlışlarımla olduğum gibi kabul ediyorum.’’ diyerek kendinizi ödüllendirin.
İşte özgürleşmeye açılan kapı budur. Yani AFFETMEK dir …
Ayşegül BABACAN
