Yemen Türküsü Yeni Yorumuyla #BağımızVar Platformunda

Hüzünlü sözleri ‘gidip de dönmeyenlere’ duyulan özlemi anlatan, kalplerimizde özel bir yere sahip “Yemen Türküsü”, #BağımızVar platformu’nda Korhan Futacı tarafından yeniden yorumlandı. Korhan Futacı ve ekibi, “Yemen Türküsünü” (https://www.youtube.com/watch?v=R1ZMw2xoEwI), alto ve bariton saksafon gibi, halk müziğinde duymaya alışık olduğumuzdan farklı enstrümanlar ve yeni bir yorumla yeniden seslendirdi.

#BağımızVar platformu, üzerinde yaşadığımız toprakların kültürel mirasını yeniden yorumlayarak gelecek kuşaklara aktarmayı hedefliyor.

Platform kapsamında, kültürel birikimi müziğin evrensel diliyle öyküleştiren halk türkülerinin tanıdık ezgileri, farklı tınılarla yeniden yorumlanıyor. Yapımcılığını #BağımızVar platformu yaratıcısı ve proje küratörü Yalkın Yel’in üstlendiği bu müzik içerik prodüksiyonunda, türkülerin yeni yorumları, #BağımızVar YouTube kanalında yayınlanıyor.

10 Sanatçı, Farklı Tarz ve Tınılarla, 10 Geleneksel Türküyle Bağ Kurdu; Bunları Yeniden Yorumladı

#BağımızVar projesinin ilk adımında 10 farklı sanatçı, 10 sevilen halk ezgisini farklı tarzlarla, ‘tanıdığımız ama duymadığımız yepyeni tınılarla’ yeniden yorumladı. Bu türkülerin ve bunları yorumlayan müzik insanlarının röportajlarının video çekimleri ise, projeye yeni bir boyut kazandırdı. Sanatçılar, ‘gözlere aşina ama unutulmuş motiflere ev sahipliği yapan büyüleyici mekânlarda’ gerçekleştirilen çekimlerde, sesleri ve enstrümanlarıyla türkülere hayat vermekle kalmadılar; bu türkülerle kurdukları bağın öyküsünü de anlattılar.

Farklı Tarzlar ve Yorumlar

Halil Sezai’nin “Denizin Dibinde Hatçem” yorumu, geleneksel sazların virtüözce katkısını taşıyor. Umut Kaan Çakır & Soner Han’ın “Sarı Gelin” yorumu, bir diğer akustik düet havası yaşatıyor. Kozmonot Osman, “Fidayda” türküsüne mistiğe yaklaşan bir hava katıyor. İkiye On Kala’nın “Dağlar Dağımdır Benim” yorumu, vokal ve enstrümanların farklı kullanımı ile bir öyküye dönüşüyor.

İçerik prodüksiyonun video çekimleri, Beykoz Kundura Fabrikası’nda Özkan Aksular yönetmenliğinde gerçekleştirildi. Bu çekimler için Ressam Ebru Ceylan, bu topraklara ait olan motifleri binlerce yıllık tarihinden aldığı esinle yeniden yorumlayarak hem canlı ve rengarenk hem de topraktan ilham alarak pastel renklerde iki farklı özgün tablo oluşturdu. İşin sanatında bu tablolara, tarihi değerleri hatırlatan ögeler, asma yaprakları ve kültürel değerlerimizi yansıtan objeler eşlik etti.

Startı müzikle verilen #BağımızVar platformunun küratörü Yalkın Yel, “Günümüzün popüler dünyasında herkese ulaşabilen, geniş kitlelerde karşılık bulan, paylaşımlarla geniş kitlelere hızlı ve kolay erişim sunan yol müzik. Bu nedenle müzikle başlamak istedik ve özen göstererek bu türküleri seçtik. İçerik prodüksiyonumuza katkı veren bir sanatçı, emeği geçen herkes, projemiz ve türkülerle içten ve samimi bir bağ kurdu. “Bağımız Var” derken tam da bunu kastediyoruz. Kolektif hafızamızın büyülü coğrafyasında, ne denli özel bir yolculuğa başladığımızı ilk adımda gördük” dedi.

İşi iletişim ve reklamcılık olan ve kreatif çalışmalarında kültürel bağları, iletişim açısından bir güç haline getirmeye özel bir öncelik veren Yalkın Yel, #BağımızVar projesini de bu bağların gücünden aldığı ilhamla hayata geçirmiş, paylaştığımız değerleri hatırlatmak, kültürel mirasın zenginliklerini yeniden yorumlayarak yaşatmaya devam etmek; bu toprakların güzelliklerini konuşmak ve konuşturmak için bu projeye start vermiş. İlk adım olarak da, evrensel bir dil olarak gördüğü müziği tercih ettiklerini ifade etti.

Ajans başkanlığını yürüttüğü Reklamania tarafından geliştirilen ve hayata geçirilen Bağımız Var projesinin, Karmen Şarapçılık (Diren Şarapları) kurumsal sponsorluğu ile desteklendiğini de sözlerine ekleyen Yalkın Yel, “Projemiz, minik bir ekibin büyük hayallerini, yaşadığı topraklar ve bu topraklarda birlikte yaşadığı insanlarla bağını güçlendirmek isteyen herkesle heyecan verici bir yolculukta bir araya getiriyor. Bu ruhu ve ortak değerleri paylaşan, projemize gönül veren herkese teşekkür ederiz” dedi.