Şu anda okuyorsunuz
TOKAT’TAN BİR YILDIZ DOĞUYOR

TOKAT’TAN BİR YILDIZ DOĞUYOR

TOKAT’TAN BİR YILDIZ DOĞUYOR

Ozanlık dalında şelpesi deyişleriyle genç başarılı bir yetenek bu röportajda önce eğitimim diyerek beni etkileyen güzel sesi ve duruşuyla çok iyi noktalarda olacağına inandığım gelecek vaat eden gençlerimize örnek bir isim… ÖYKÜ ÜLKÜ ile yaptığım muhteşem söyleşi…

– Öykü Ülkü kimdir?

ÖYKÜ- Öncelikle Yunus bey bana zaman ayırarak gazetenizde yer verdiğiniz için teşekkür ederim. Öykü Ülkü; yani ben Tokat Almus Kınık Kasabası nüfusuna kayıtlı ama doğma büyüme İstanbullu olup Sancaktepe’de ikametgah etmekteyim.

TOKAT’TAN BİR YILDIZ DOĞUYOR

İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı Ses Eğitimi Bölümü 2. sınıf öğrencisiyim, bağlama ve piyano çalıyorum. Bunun yanı sıra bazı TV kanallarında ve özel günlerde seviyemi bozmayacak şekilde sahneler alıyorum. Bir de Sancaktepe Özer Müzik Merkezi’nde piyano ses eğitimi ve bağlama dersleri veriyorum.

– Önce eğitim dediğini çok iyi biliyorum bunun için sormak istiyorum, gelecekte planında neler var ve kariyerin hakkında hayallerin nelerdir?

ÖYKÜ- Hedefim İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı; yani okuduğum okulda öğretim görevlisi olarak devam etmek ve tabi ki bu süreçte profesyonel olarak sanatçılık hayatını sürdürmek.

– Bağlama aşkını ne zaman keşfettin ve seni bu konuda kim yönlendirdi?

ÖYKÜ- 9 yaşımda babamın yönlendirmesiyle bir bağlama kursuna başladım ardından başka yerlerde büyük üstatlardan dersler alarak eğitimime devam ettim ve hala öğrenmeye devam ediyorum.

TOKAT’TAN BİR YILDIZ DOĞUYOR

Zaman geçti, büyüdükçe sesimin müziğe yatkın olduğunu ve yetenekli olduğumu keşfettik. İlkokulda öğretmenlerim bilgilendirdi beni güzel sanatlar adına. Sonra Aydın Doğan Güzel Sanatlar Lisesi’ni kazandım. 4 yıllık müzik eğitiminin ardından başka bir mesleği de tercih edemezdim doğrusu. Ve ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nı kazandım. 2.yılım ve hedeflerim daha yüksek.

– Etkilendiğin ve kendine örnek aldığın sanatçılar kimlerdir?

ÖYKÜ- Mahsuni Şerif, Erdal Erzincan, Neşet Ertaş, Özlem Özdil, Güler Duman, Sevcan Orhan…

– Türkiye ve Tokat’ta da sanatta bakış acısı hakkında ne düşünüyorsun?

ÖYKÜ- Türkiye’de müziğe bakış açısı dersek; pek değer verildiğini düşünmüyorum. İnsanlar müziği eğlenmek için kullanıyorlar. Eski zamanlara göre çok farklı bir amaçla kullanılıyor. Örneğin Neşet Ertaş sevdasını aşkını vermiş müziğe. Şimdiki müzisyenler öyle mi?

TOKAT’TAN BİR YILDIZ DOĞUYOR

– Kitapları seviyor musun? En çok okumayı sevdiğin kitap türü hangisidir?

ÖYKÜ- Kitaplar bizim zenginliğimizdir. Ben şiir okumayı severim. Macera ve Roman gibi sürükleyici kitaplar da ilgimi çeker.

– Dünya ve Türkiye’de hangi yazarların kitapları seni etkilemiştir?

ÖYKÜ- Nazım Hikmet, Cemal Süreyya, Turgut Uyar, Dostoyevski… gibi isimler etkilemiştir beni.

– Söz yazarlığı yapmayı düşünür müsün?

ÖYKÜ- Söz yazarlığı düşünür müyüm? Pek de düşünmem açıkçası. Yazabilirim ama bunu kendime bir amaç edinmem yine de ilerleyen yıllar ne gösterir bilmiyorum. Şimdiden bir şey söylemek erken olur.

– Sence halk ağzıyla derlenen türküler mi daha etkili yoksa sonradan sözleri yazılan türküler mi?

TOKAT’TAN BİR YILDIZ DOĞUYOR

ÖYKÜ- Bu konu biraz göreceli. Bence tabi ki halk dili bir Aşık Veysel, Mahsuni, Neşet Ertaş o zamanların aşkını derdini kederini, o zamanın şivesiyle dile getirmiştir. Örneğin Neşet Ertaş Goğnüm hep seni arzuluyor neredesin sen, Datlu dillim güler yüzlüm demiştir. Halk dili kullandığı için halk da ona bozkırın tezenesi demiştir. Bu üstatlar, türküleri güzel dile getirmişler mesela. Sonradan söz yazılan türküler de ise yazan kişiye göre değişir ben halk ağzıyla yazılan türküler derim.

– Gördüğüm kadarıyla gırtlağın deyişlere daha yatkın. Deyişlerde en çok seni ne etkiliyor?

ÖYKÜ- Deyişlerde beni etkileyen şey sözleri. Bir eserin en zayıf noktası sözleridir. Bir de çalındığı duygu. O an hangi duyguyla yazıldığı, çalındığı önemli. Sitemli olduğu ya da özlemi hasreti dile getirmesi. Allah’a yakarış, Allah’a teslimiyet.

– Bağlama da yaşının küçüklüğüne rağmen çok zor olduğunu bildiğim şelpeyi büyük bir aşkla çalıyorsun, o anda ne hissediyorsun?

ÖYKÜ- Şelpe çalmak aslına bakarsanız sizin için bu çok büyük bir yetenek, dinleyenlerde hayranlık bırakıyor. Çalan bilir zorluğunu tabi ki bir esere günlerce, haftalarca çalıştığımızı bilirim. Zaten bir eser öyle bir günde çalmayla olmuyor. Yıllar geçtikçe demlenmesi gerekir. Eline, sesine oturması gerekir. Ben şelpe çalarken o anın hızına kaptırıyorum kendimi. Parmaklarımı tellerle senkronize etmek ve müziğe bir yaşam vermek… Çok farklı bir his bu.

– Sanatın için en çok eğitim almak istediğin sanatçı ya da müzik hocası var mı, kimdir?

ÖYKÜ- Erdal Erzincan’dı, onu da yaptık. Onun metoduyla çalıştık. Keşke şimdi Neşet Ertaş, Mahsuni Şerif gibi üstatlar hayatta olsaydı da ondan ders alabilseydik. Onlarla tanışma fırsatımız olsaydı mesela. Çok isterdik. Tabi şuan olabileceğim en yüksek yerdeyim birbirinden bilgili, başarılı hocalarla çalışıyorum.

-Türküler dışında ne tür müzikten hoşlanıyorsun?

ÖYKÜ- Okulda aldığım batı müziği eğitimiyle opera ve sanat müziğinde de yetenekli olduğumu gördüm. Buna da bayıldığımı söylemek isterim. Müzisyen olmak da bunu gerektirir zaten, bir tarafta kısılıp kalmamak gerekiyor. Müziğe çoklu pencereler açmak lazım.

– Sanatın birbirine bağlı olduğunu düşünüyorum bunun için sormak istiyorum sinema ve tiyatro hakkında ne düşünüyorsun?

ÖYKÜ- Tiyatro ve sinema da emek isteyen zor bir bölüm. Müziği seçmesem tiyatro, oyunculuk bölümü okumak isterdim. Kim bilir belki ilerleyen yıllarda bu alana yönelirim.

– Sanat denildiği zaman ne düşünüyorsun sanat kavramı sence nedir?

ÖYKÜ- Sanat; insanın duygu ve düşüncelerini müzik resim v.b. alanlarla izleyici/dinleyiciye aktarmasıdır. Sanat içerikli bir olayı gerçekleştirebilmek için hissetmek gerekir. Hissedildiği gibi anlatılır.

– Sanat hayatı ve okulu beraber götürüyorsun ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsun ve bu zorluklarla nasıl baş ediyorsun?

ÖYKÜ- Sanat ve okul hayatı birbirleriyle çakışıyor elbette. Programları ,davetleri hafta sonu ya da gece saatlerine denk getirmeye çalışıyoruz. Okulu aksatmak istemiyorum. Sonuçta hala bir öğrenciyim ve okula yoğunlaşmam gerekiyor.

– Son olarak sormak istiyorum. Senin gibi genç yaşta sanatın içinde olmak isteyen arkadaşlarına buradan seslenmek istesen ne dersin?

ÖYKÜ- Benim gibi arkadaşlarım var, evet bir sürü genç yetenek var. Hayallerinin peşinden gitsinler onlar da. Ama mutlaka eğitimini alsınlar benim gibi. Eğitimli bir müzisyenle eğitimsiz arasında dağlar kadar fark var, eğitim şart derim. Müzik emek ister, duygu ister. Bunu yapabilen, yeteneği olan elbette yükseklerde gösterecektir kendini.

– Öykü hanım bize zaman ayırıp böyle güzel bir söyleşi yaptınız için size teşekkür eder hedeflerinizin ve hayallerinizin gerçekleşmesini temenni edip sizi Tokat dışına çıkmış; ulusalda da büyük bir sanatçı olarak görmek ve ilimizi, bizleri layıkıyla temsil edeceğinize inanıp başarılar dileriz

Röportaj: Yunus AYBAKAN

NOT: Bu röprtaj, Memleketim Tokat Gazetesi’nin izniyle yayınlanmıştır.

 

Bu içeriğe tepkiniz nasıl oldu?
Bayıldım
0
Kızgın
0
Komik
0
Şaşkın
0
Üzgün
0
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yapın!

Bir cevap bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Türkiye'den ve Dünya’dan kadınlara öncelikli olarak, bütün kesimi ilgilendiren haberler tarafımızca bizzat yapılmaktadır. La Femme Nicomedia bir markadır. Her hakkı saklıdır. Bu websitesinde yer alan hiçbir metin/haber izin almadan kopyalanamaz.

Yukarı Kaydır