Şu anda okuyorsunuz
Hermaphrodite

Hermaphrodite

hermafrodit

Bulunduğu çağdan farklı olarak cinsiyet sorununa yaklaşan Platon Antik Yunan düşüncesinin aksine kadına önem atfettiği düşünceleriyle öne çıkmaktadır. Platon kadın ve erkeğin bir bütünün iki yarısı olduğunu, eski mitik çağlarda birbirinden ayrılmış olduklarını dile getirir. İnsanların dişi, erkek ve hem erkek hem de dişi olan üç çeşide ayrıldığını savunur ve üçüncü çeşidin kaybolduğunu dile getirir… Peki, ama neden insanlar üç çeşitti? “Çünkü erkekler, aslında güneşten gelmeydi, dişi bu dünyadan, ikisini birleştiren cins de aydan; ay hem güneşe, hem dünyaya bağlı ya. Toparlak olmaları, döne döne gitmeleri de bu gezegenlere çektikleri içindir” der…Platon’un bu felsefesi ile Hermaphrodite miti antik Yunan kültüründe kendine yer bulmuş hikayelerden biri olmuştur…Aşk ve güzellik Tanrıçası güzeller güzeli Aphrodite, bir gün üvey kardeşi; habercilerin, tüccarların koruyucu Tanrısı Hermes ile birlikte olmuş ve O’ndan gebe kalıp bir erkek çocuk dünyaya getirmiş. Bebeğe anne ve babasının isimlerini bir arada taşıyan “Hermaphrodite” adını vermişler…Hermaphrodite gençlik çağına geldiğinde dünyayı dolaşmak için yola çıkmaya karar vermiş. Halikarnas’a kadar gelmiş. Limanın hemen yanında, bugünkü adı Bardakçı Koyu olan yere, “Salmakis Koyu”na ulaşmış….Cennet kadar güzel olan bu koyda, “Salmakis” adında bir su perisi yaşarmış. Suya daldığı zaman suyla bir olup akan Salmakis gece gündüz suya girip çıkarmış…Hermaphrodite de bir gün serinlemek için göle girmiş ve O’nu gören Salmakis, bu ilahi güzelliğe aşık olur. Usulca suya girerek kolları ve bacakları ile delikanlıyı sarıp sarmalar. Hermaphrodite’i kendisi ile olmaya ikna etmeye çalışır. Ancak Hermaphrodite O’nu reddeder. Bunun üzerine su perisi Salmakis, Tanrılara haykırarak yalvarır: “Ey yüce tanrılar! Ne olur bu yakışıklı delikanlıyı benden ayırmayın, aynı bedende bir can gibi olalım. Hiçbir güç bizi birbirimizden ayırmasın”…Tanrılar; Salmakis’in o büyük aşkını, Hermaphrodite’in bedeninde birleştirerek ölümsüzleştirmişler ve o günden sonra Hermaphrodite insan vücudunda hem erkek hem de kadın yarımlarının bölünmez bir bütünü, iki cinsli bir mitos olarak dünyamızda yaşamış…

* İtalyan heykeltraş Gian Lorenzo Bernini’nin “Uyuyan Hermaphrodit”i de bu mitik hikayenin somutlaştırılmış antik Roma orijinaline uygun kopyasıdır…Sanatçının 1620 yılında, Venüs, Bacchante ve Dionysus kültü tasvirlerinden yararlanarak yonttuğu eser, Paris “Louvre Müzesi”nde sergilenmektedir…

Dergipak / Platon Düşüncesinde Cinsiyet…Ege’nin Antik Öyküleri/ Ahmet Semih Tulay…

@arkeoportal?Sedef DİNKÇİ

Bu içeriğe tepkiniz nasıl oldu?
Bayıldım
2
Kızgın
0
Komik
0
Şaşkın
0
Üzgün
0
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yapın!

Bir cevap bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Türkiye'den ve Dünya’dan kadınlara öncelikli olarak, bütün kesimi ilgilendiren haberler tarafımızca bizzat yapılmaktadır. La Femme Nicomedia bir markadır. Her hakkı saklıdır. Bu websitesinde yer alan hiçbir metin/haber izin almadan kopyalanamaz.

Yukarı Kaydır