8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü
Merhaba sevgili dostlar,
baharın yaklaştığı, güneşin yüzünü gösterip, cemrelerin düştüğü şu günlerde içimiz kıpır kıpır her yıl olduğu gibi. Her yıl bu günde; bu özel günde kendimi hep kıpır kıpır hissederim. Kadın olduğum için ,üreten olduğum için hissederim bu duyguları. Biz kadınlar ne olmadık ki, neler olmadık ki?
Anne ,eş , kardeş, sevgili, hala, teyze, anneanne, babaanne ,nine, yazar, şair, sanatçı, doktor, öğretmen vs. kısacası her şey olduk. Ancak acaba kendimiz olabildik mi?
“Kadının güzelliği kusursuz değilse bile, yüzünde, ruhunun benzersiz zenginliklerinin ışıldadığını göreceksinizdir ve bu aklınızı başınızdan almaya yetecektir.”
Simone de Beauvoir
Ne kadar doğru ve güzel söylemiş Simone!
KARYATİD SÜTUNLAR
Karyatid, antik çağ mimarisinde sütun yerine kullanılan giysili kadın figürlerine verilen isimdir. Karyatidlerin kökeni Fenike ve eski Yunan uygarlıklarında görülen tutacak yerleri kadın formundaki aynalara kadar uzanır. Romalı mimar Vitruvius’a göre Karyatidler, kentlerinin MÖ. 480’de Perslerin tarafını tutmasından ötürü ağır işe mahkum edilen talihsiz Karialı kadınları temsil eder. Başka bir görüş ise bu kadınların savaşa giden kocalarını beklerken tüm ağır işleri üstlenmek zorunda kalan yine Karialı kadınları temsil ettiği yönündedir. Bu yüzdendir ki Karyatidler genelde bina girişlerindeki kapı alınlıklarını taşımak için kullanılırlar. Bir anlamda dünyanın ağırlığını başlarında taşıdıkları ve kadın fedakarlığını simgeledikleri söylenebilir.Bu vesileyle biz kadınların bu özel gününde , Karyatid sütunlarından daha fedakar olduklarını da vurgulamak isterim…
BOZKIR,ANADOLU KÜLTÜRÜNDE KADIN OLMAK…
“Baba bana öyle bir kız alıver ki… Ben ata binmeden o binmiş olsun. Ben cenge varmadan o varmış olsun.” (Kan Turalı)
“Ey avcı, yiğit isen benimle güreş tut, ata bin, ok at… Beni yenersen hanımımı da yenersin.”. (Tebdil-i kıyafetli Banı Çiçek)
“Evimin direği kocam için canım feda, o yoksa benim olmamın ne anlamı var. Ey Azrail onun değil, benim canımı al.” (Deli Dumrul’un Hatunu)
“Güz elmasına benzer al yanaklım, selvi boylum, ince bellim, hatunum bilir misin bugün neler oldu? Bayındır Han, oğlu kızı olmayanı kara otağa kondurdu, beni de onların arasına aldı. Bizim neden evladımız yok? Kusur sende midir bende mi? Sorup soruşturalım, ağzı dualılardan dua alalım, çare bulalım” (Dirse Han)
“Evin direği hatun odur ki… Yazıdan yabandan utanılacak bir konuk gelse, kocası evde olmasa bile, o Tanrı misafirini ağırlar, izzetler gönderir.” (Dede Korkut)
Dünya kadınlarının Türk kültürünün doğum yeri bozkırdaki , ANADOLU’daki kadınların kimlik, kişilik, hak, adalet ve eşitlik seviyesine bir an önce ulaşması dileğiyle, Cumhuriyet ile kazanılmış çağdaş haklar ve özgürlüklerle birlikte, yaşamın her alanında başarıyla yer almış kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutluyorum.
Meral UÇARI