Şu anda okuyorsunuz
Yüreğim Seni Çok Sevdi / Canan TAN

Yüreğim Seni Çok Sevdi / Canan TAN

Yüreğim Seni Çok Sevdi / Canan TAN

Yazar Hakkında;

Canan Tan Ankara’da doğdu. Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunu. “Eczacı iken, nasıl edebiyatçı oldunuz?” sorusuyla sıkça karşılaştığını vurgulayan Tan, asıl sorunun “Edebiyatçı iken nasıl eczacı oldunuz?” diye sorulması gerektiğini belirtiyor. Bunun nedeni ise edebiyata olan ilgisinin daha önce başlaması. Lise yıllarında, Hisar Dergisi’nin düzenlediği şiir yarışmasında aldığı birincilik bu dünyanın kapılarını ona araladı. Yeni asır gazetesinde köşe yazarlığı, Milliyet Pazar’da güncel olayları esprili bir dille yorumlayan yazıları, Mimoza Dergisinde Çuvaldız, Kazete adlı kadın dergisinde Kazete-Mazete adlı köşe yazıları ile edebiyat dünyasında yerini aldı. Yazarın öykü, roman, mizah ve çocuk edebiyatı çerçevesinde çok sayıda kitap ve senaryo çalışmaları bulunmaktadır.

YÜREĞİM SENİ ÇOK SEVDİ

“Biliyorum, imkânsız aşk bu! Ama hükmedemiyorum kendime… demişti Murat.

Çünkü, Yüreğim Seni Çok Sevdi!.. Ardından da dizelere dökmüştü sevdasını.

Yüreğim seni çok sevdi

O yürek talan

O yürek yangın yeri

O yürek seni istiyor

Bir tek seni…”

Aslı ve Murat’ın İstanbul, Bursa, Amerika arasında ki sevda yolculuklarına Nazım Hikmet, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi şairlerimizin muhteşem dizeleri ile eşlik ediyoruz.

Canan Tan’ın Bursa ve Amerika’daki mekanları betimlemesi, mevsimler arası geçişleri ile kendinizi güzel bir seyahatte hissetmenizi sağlayacak.

“Bin bir düşüncenin fır döndüğü beynim ve şimdiden devleşmiş farklı özlemleri yaşayan yüreğim, öylesine kalabalık ki…”

Aslı’nın azimli ve hırslı çalışması, hayallerinin peşinden gitmesi onun çalan bir telefon ile geçmişe yolculuğu.

İstanbul Teknik Üniversitesinde okuyan Aslı’nın tanıştığı Murat onu etkilemek adına Nazım Hikmet şiirleri ile kalbine köprü kurmayı başarır. Şiirlerle duygusallığın yoğunlaştığı bu ilişki ilerlerken Murat’ın memleketi Bursa’ya

yapılan seyahatte bu ilişki ilk sınavını verebilecek mi. Murat’ın ailesinin geleneklerine bağlı, kafalarında oluşturmuş oldukları gelin modeli ile Aslı arasında en ufak bir uyum bulunmamaktadır. Evinde oturacak, eşine ve eşinin ailesi hizmeti görev bilecek bir gelin değildir Aslı. Peki bu düşünceler Aslı ile Murat’ın hayat akışını nasıl etkiliyor.

” Evet ‘le Hayır arasında ılımlı bir yol bulamaz mıydın? Neden Belki ‘yi aklına getirmedin. Oysa “Belki” daha sonraki “Keşke” ‘lerin önüne geçebilecek sihirli bir kelime olabilirdi…”

Yüksek Lisans için Amerika’ya kaçan Aslı orada yeni hayatını oluştururken Murat ailesi ile verdiği savaşta çokta başarılı olamayacak. Türkiye’ye dönmeme konusunda kararlı olan Aslı en yakın arkadaşından Türkiye’de olan gelişmeleri takip etmektedir. Murat’ın ise Aslı’ya olan özlemi gün geçtikçe dayanılmaz bir durum haline gelmektedir.

“Artık ümit yetmiyor bana. Ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum.”

Babasının hastalanması ile Murat şirkette babasının yerine geçmek zorunda kalır. Ailede artan baskılardan kaçmaya çalışan Murat yakın arkadaşının düğünü için Türkiye’ye gelen Aslı’ya evlenme teklifini tekrar etse de Aslı bir umut ışığını bile çok gördüğü Murat’a Amerika’da evlendiği yalanını söyler.

‘’Her şeyi kökünden kesip atacak keskin bir bıçak, dönüp kullananı da yaralamaz mı kimi zaman?’’

Yıkılan tüm hayalleri ile baş başa kalan Murat ailesinin istediği şekilde hayatını sürdürmek için Bursa’ya dönerken Amerika’ya dönene Aslı’da hayatına kaldığı yerden devam ediyor. Amerika’da yaptığı evliliği istediği gibi sürdüremeyen Aslı Türkiye’ye kesin dönüş yaparak kariyerinde ilerlemeye devam ediyor. Çalan telefon ile Bursa’da katılması gereken seminer haberini alıncaya kadar.

Bu semineri Aslı’nın hayatında bir değişime neden olacak mı?

Aslı ile Murat karışılacaklar mı?

Aslı’yı çok şaşırtacak ve derinden etkileyecek ayrıntı ne?

Aslı Murat’ın ailesi ile tanıştıktan sonra yüreğinin sesine değil mantığının sesine kulak vererek bir rota çizdi kendine. Bu rotanın sonunda yok hayır olamaz diyecek bir son bekliyor hepimizi.

İlginizi Çekebilir

“Yine de bir adın kalmalı geriye

Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde

Aynaların ardında sır

Yalnızlığın peşinde kuvvet

Evet nihayet

Bir adın kalmalı geriye

Bir de o kahreden gurbet

Beni affet

Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç.”

Hayatın içinden bir aşk hikayesine yolculuk belki hepimizi günlük streslerimizden birazcık uzaklaştıracaktır.

Keyifle okumanız dileğiyle

Göknil KONGURTAY

Bu içeriğe tepkiniz nasıl oldu?
Bayıldım
0
Kızgın
0
Komik
0
Şaşkın
0
Üzgün
0
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yapın!

Bir cevap bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Türkiye'den ve Dünya’dan kadınlara öncelikli olarak, bütün kesimi ilgilendiren haberler tarafımızca bizzat yapılmaktadır. La Femme Nicomedia bir markadır. Her hakkı saklıdır. Bu websitesinde yer alan hiçbir metin/haber izin almadan kopyalanamaz.

Yukarı Kaydır