Şu anda okuyorsunuz
YUNAN MİTOLOJİSİNDE DOĞU ETKİSİ

YUNAN MİTOLOJİSİNDE DOĞU ETKİSİ

YUNAN MİTOLOJİSİNDE DOĞU ETKİSİ

Ege dinleri en azından dış görünüşleri itibarıyla yakın doğu dinlerine çok yakındır… Her ikisinde de kült heykelleri, kutsal alanlar, tapınaklar, kurbanlar, sıvı sunular, tapınak personeli, dualar, festivaller vb. ögeleri görmek mümkündür, ancak bunlar tüm dinlerde az çok benzer olduğundan bağımsız gelişmeler olarak da anlaşılabilir…Yunan dünyasındaki hastalık cinleri ve şifacı tanrıların Babil’den geldiğine dair en sağlam kanıt Samos Hera Tapınağı’ndaki üç bronz figürindir… Bunlar yanında köpekle dua eden adamlar betimlenmiştir… Babil’de benzer buluntular ve tabletler şifa tanrıçası “büyük hekim” (azugallatu) Gula ile ilişkilidir, bu tanrıçanın kültünde köpekler kurban ediliyordu; Isin’deki sunağında çok sayıda köpek gömüsü gün ışığına çıkarılmıştır…Yunan mitolojisinin korkunç yaratıkları Lamia ve Gorgo’nun Mezopotamya kökenlerine dikkat çekilmiştir… Yunanlar Pazuzu ve Lamaştu gibi kötü cinlerin ikonografisini görmüşler ve bunları kendilerine adapte etmiş , Sappho, çocukları korkutmak için kullanılan dehşet verici Gello’dan bahseder, söylentiye göre Gello, küçük çocukları kaçırıp yiyordu… Sümer – Akad cinleri arasında en kötülerinden biri olan Gallu’nun Yunanlar tarafından benimsendiğine uzun zamandan beri işaret edilmektedir… Lamia çok çirkin çocukları kaçırması, hatta annelerinin karnından çalması karakteristik özelliğidir… Hem bu bağlamda hem de isim olarak Mezopotamya’nın dişi cini Lamaştu’ya benzemektedir, Lamaştu hamile kadınlar, doğum yapanlar ve annelerin korktuğu bir figürdü. Ona karşı kendilerini büyüyle koruyorlardı… Tılsım tabletleri ve ilgili metinlere göre Lamaştu aslan kafalı, sarkık memeli, yırtıcı kuşlarınkine benzer pençeleri olan çıplak bir varlıktır… Genelde iki elinde de yılan tutar ve hızlı şekilde hareket ettiğini göstermek için ikonografide koşu yaparken gösterilirdi, hemen fark edileceği gibi, Lamaştu Yunan mitolojisindeki Gorgon kardeşler ya da bunlardan en ünlüsü Medusa’ya benzer özelliklere sahiptir…Gorgon’un dâhil olduğu Perseus efsanesinin paralellerini de Mezopotamya’da bulmak mümkündür. .. Humbaba’nın Gılgamış ve Enkidu tarafından öldürülmesini betimleyen sahneler Perseus’u Gorgon’un kafasını keserken gösterenlere ikonografik açıdan oldukça benzemektedir… Yunan mitolojisi etkileşimin en açık izlenebildiği alanlardan birdir. Bazı durumlarda benzerlikler o kadar yakındır ki edebî esinlenme açıktır, Örneğin Hititlerin “Gökyüzü Krallığı” efsanesinde Gök’ün penisinin kesilmesi, Theogonia’da Uranos’un başına gelen hadım etme olayını akla getirmektedir… Ilias’ta Akhilleus’un ölen yoldaşı Patroklos için yaptığı konuşma Gılgamış’ın Enkidu’ya söylediklerine oldukça benzemektedir… İştar’ın cinsel isteklerini reddeden Gılgamış ile Homeros’un “Aphrodite ile Ankhises” arasındaki ilişkiyi ele alış biçiminde dikkat çekici paralellikler kurulabilir…Yukarıda bahsedilen bölük pörçük alınmış, zaman zaman bağlamında koparılmış ya da Yunan dünyasının ihtiyaçlarına ve geleneklerine göre adapte edilmiş örneklerin yanı sıra daha geniş bağlamda, Yunan mitolojisinin temelini oluşturan destan ve mitoloji anlatımlarında çeşitli yakın doğu etkileri açıkça fark edilmektedir. Bunların başında bir Akad destanı olan Atrahasis’tir :Tanrıların babası Anu, danışmanları savaşçı Enlil, habercileri Ninurta, hizmetkârları ise Ennugi idi.. Bu dizeler Gılgamış’a olduğu gibi alınmıştır, ancak tanrıların kura çekip gökyüzü, deniz ve metinde kayıp bir yeri aralarında paylaştığı bölüm destanda yoktur. Mısır, Fenike ve Babil yaratılış efsanesi Enuma Eliş’te su kozmogonide aynı derecede önemlidir… Enuma Eliş’in başında gökyüzü ve dünya var olmadan önce her şeyin babasının içilebilir Apsu ve tuzlu deniz Tiamat’ı olduğu ve tanrıları onların doğurduğu anlatılır… Tanrıların insanlarla etkileşimleri Gılgamış’ta Gılgamış-İştar ve Homeros’ta Aphrodite Diomedes ilişkisinde neredeyse aynı şekilde işlenmiştir. İlkinde Gılgamış Humbaba’yı öldürüp savaşın kirinden temizlendiğinde tanrıça İştar onun güzelliğine kapılır, fakat kahraman tanrıçanın bir zamanlar sevip sonra dönüştürdüğü insanların listesini çıkararak onu reddeder… Bunun üzerine İştar gökyüzüne, babası Anu’nun huzuruna çıkar ve annesi Antum’un önünde ağlamaya başlar; Gılgamış’ı babasına şikâyet eder… Ilias’ta Aphrodite Aineas’ı korumak üzere yeryüzüne iner, fakat bu sırada Diomedes tarafından yaralanır. Bunun üzerine Olympos’a döner ve annesi Dione’nin dizlerine kapanır ve Diomedes’i şikâyet eder… Zeus da tanrıçaya savaş işlerine karışmamasını, kendisini evliliğin gönül açan işlerine vermesini söyler.. Dahası, tanrıçanın annesi Dione’nin ismi, tıpkı Anu isminin dişil formu olan Antu gibi, doğrudan Zeus’un dişil formundan türemiştir ve bu Homeros’ta tekil bir örnektir…W.Burkert ,Yunan kültüründe yakındoğu etkisi…

Derleme , özet : Ayla ÖTÜK

#TARİHVEARKEOLOJİNİNGİZEMİ#aylaötük

Bu içeriğe tepkiniz nasıl oldu?
Bayıldım
0
Kızgın
0
Komik
0
Şaşkın
0
Üzgün
0
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yapın!

Bir cevap bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Türkiye'den ve Dünya’dan kadınlara öncelikli olarak, bütün kesimi ilgilendiren haberler tarafımızca bizzat yapılmaktadır. La Femme Nicomedia bir markadır. Her hakkı saklıdır. Bu websitesinde yer alan hiçbir metin/haber izin almadan kopyalanamaz.

Yukarı Kaydır