Şu anda okuyorsunuz
MASALSI ÜLKE ESTONYA

MASALSI ÜLKE ESTONYA

Estonya

Baltık ülkelerine yaptığım seyahatte beni en çok büyüleyen ve tekrar gitme isteği uyandıran tek ülke Estonya oldu. Arnavut kaldırımlı sokakları, göz alıcı tarihi yapıları ve masalsı atmosferi ile insanı kendine çekmeyi başarıyor. Sadece tarihi değil, aynı zamanda doğal güzelliklerle dolu bir ülke.

Estonya’nın neredeyse yarısı ormanlarla kaplı ve 1400 irili ufaklı göl bulunuyor. Ayrıca, ülkede 1500’ten fazla ada var. 1.5 milyon civarındaki nüfusuyla Estonya, Avrupa Birliği’nin, NATO’nun ve OECD’nin en az nüfuslu ülkelerinden biri.

Tarihinin bir döneminde Danimarka Krallığının, bir döneminde Litvanya-Polonya Birliğinin ve sonrasında Rus İmparatorluğunun parçası olan Estonya, 1991 yılında Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsızlığını kazanmış. 2004 yılında Avrupa Birliği’ne giren ülke, 2011’de Estonya Kronu’nu bırakıp Euro’ya geçmiş.

Yüz ölçümü bakımından Belçika ve Hollanda gibi ülkelerden daha büyük olsa da nüfusu oldukça az. O yüzden nüfusu artırmak için ciddi teşvikler var. Bir kadının doğum izni 1 buçuk yıl ve bu süre zarfında tam maaş alıyor. 3. çocuk ile birlikte ekstra destekler de veriliyor.

Ülkede toplu taşıma ve sağlık, oturum sahiplerine ücretsiz. Eğitim açısından çok iyi seviyedeler. Estonya’nın dili Estonca fakat ülkede İngilizce, Rusça ve Almanca dilleri çoğu kişi tarafından biliniyor. Özellikle İngilizceyi çok iyi konuşuyorlar.

Estonya, bilişim teknolojileri yönünden de ileri düzeyde. Çocuklara ilkokul birinci sınıftan itibaren bu yönde dersler veriliyor. Dünyanın en iyi e-devlet alt yapısına sahip ülkelerden biri. Hatta başkent Tallinn, dünyanın en iyi 10 dijital şehri arasında yer alıyor ve şehirde kablosuz internet neredeyse her yerde ücretsiz. 

Skype’ın doğduğu bu ülke, 2000’li yıllarda yapılan yatırımlarla birlikte; iletişim, telekomünikasyon, yazılım ve ağ teknolojileri alanlarında Avrupa’nın en gelişmiş “e-devleti” olarak kabul edilmiş. Elektronik oy kullanma imkânını vatandaşlarına ilk defa sunan ülkede, halkın % 60’a yakını günlük ihtiyaçlarının önemli bir kısmını internet üzerinden karşılıyor.

Ülkenin teknolojide bu derece ileride olmasında Sovyet döneminde siber teknoloji merkezi olmasının da etkisi olduğu söylenebilir. Bugün NATO Siber Savunma Mükemmeliyet Merkezi Tallinn’de yer alıyor.

Büyüleyici Orta Çağ Şehri: Tallinn

Ülkenin başkenti Tallinn’in tarihi sayısız işgaller ve saldırılarla dolu. En son II. Dünya Savaşı sırasında ağır bombardıman altında kalan kentin tarihi bölümü ayakta durmayı başarmış.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan eski şehir bölgesi (old town); sokakları, şirin evleri ve tarihi yapıları ile Orta Çağ’ın otantik havasını yaşatıyor adeta. Zamanda yolculuk yapmış gibi hissediyorsunuz. Çekiciliği ile insanı etkileyen bu tarihi atmosferde gezinirken, vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.

Belediye Sarayı Meydanı olarak da isimlendirilen Raekoja Plats (Town Hall Square), eski şehrin en canlı merkezi noktası. Etraftaki binaların bazılarının tarihi 13. yy’a kadar uzanıyor. Meydanda, modern kafelerden dünyaca ünlü mağazalara kadar pek çok mekân bulunuyor. Orta Çağ zamanında pazarların kurulduğu meydan günümüzde ise açık hava konserleri, fuarlar ve Orta Çağ festivalleri gibi çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapıyor.

Meydan aynı zamanda ülkenin milli marşının ortaya çıktığı bir yer. Tarihi boyunca birçok ülkenin boyunduruğunda yaşamak zorunda kalan Estonlar, son olarak Bolşevik Rusya’sı hâkimiyetinde yaşarken, bu duruma “dur” demek istiyorlar. 1988’de 300 bin kadar Eston, Tallinn Meydanı’nda buluşarak şarkılar söylüyor. En çok da “Mu Isamaa, mu õnn ja rõõm (Vatanım, mutluluğum ve sevincim) adlı şarkıyı söylüyorlar. Gösterilerde söylenen bu şarkı daha sonra ülkenin milli marşı oluyor.

Tarihi Eczane

Meydanda yer alan ve 1422 yılından beri işletilen “Eski Eczane”, başkentin en çok merak edilen noktalarından biri. “Avrupa’nın En Eski Eczanesi” unvanını taşıyan binanın bir kısmı müze, diğer kısmı da eczane olarak hizmet vermeye devam ediyor. Tarihi eczanede, önceleri tedavi amaçlı kullanmak için yakılmış kirpi, at boynuzu tozu veya yakılmış arı türünde hayvan kalıntılarına yer verilmiş.

Kadriorg Sarayı ve Alexander Nevsky Katedrali

Deli Petro’nun yazlık saray olarak düşünerek yaptırdığı, ancak içinde kalma fırsatını pek bulamadığı Kadriorg, son derece Avrupai tarzda, Barok mimariyle inşa edilmiş bir saray. Şekilli havuzlar ve heykellerle süslü dış bahçesi, Petersburg’da ziyaret ettiğim Peterhof sarayının bahçesini hatırlatmıştı bana. 1710‘da yapımı tamamlanan göz alıcı yapıtın bir kısmı günümüzde resim galerisi olarak işlev görüyor. İçerisinde yer alan Kadriorg Sanat Müzesi‘nde ise 16. ve 17. yüzyıl dönemine özgü sanatsal eserler sergileniyor.

Eski şehrin yukarı kısmında yer alan Aleksander Nevsky Ortodoks Katedrali ise Rus Çarı döneminde 1894 yılında yapılmış. Yapı, Estonya’daki en eski Ortodoks Kilisesi olmasının yanında Estonya’yı Ruslaştırma çalışmalarının bir simgesi. Ülke bağımsızlığını kazandıktan sonra katedrale 13. yy’da yaşamış bir Eston kahraman olan Aleksander Nevsky adı verilmiş.

Baltık Sahili

Eski şehir bölgesinden çıktıktan sonra birkaç yüz metre uzaklıkta denizi görebilirsiniz. Bu deniz, Estonya ile birlikte kader ortakları olan Letonya’ya ve Litvanya’ya genel isimlerini veren Baltık Denizi. Şehir merkezine çok yakın olmasına rağmen restoran, bar veya çay bahçeleriyle işgal edilmemiş bir sahil şeridi var. Özellikle bahar ve yaz aylarında güneşin tadını çıkararak keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Üniversite Şehri Tartu

Estonya gezimde bir günümü, Tallinn’in 180 km güneyinde yer alan ve ülkenin en büyük ikinci kenti olan Tartu’ya ayırdım. I. Dünya Savaşı sonrasındaki iç savaş sırasında, Sovyet Rusya hükümeti ile Estonya arasında 1920’de Tartu’da yapılan antlaşmada Estonya, Sovyetler Birliği’ne katıldı. II. Dünya Savaşı sırasında kentin büyük bölümü Sovyet orduları tarafından yok edildi. Estonya’nın bağımsızlığını ilan etmesiyle Tartu bu ülkeye bağlandı.

Estonya’nın finansal ve siyasi başkenti olan Tallinn’den farklı olarak Tartu, entelektüel ve kültürel merkez olarak ön plana çıkıyor.100 bin nüfuslu şehirde 7 üniversite bulunuyor. Bu nedenle tam bir öğrenci şehri.

Ülkenin en köklü ve prestijli üniversitesi olan Tartu Üniversitesi, bu kentte yer alıyor.
1632 yılında kurulan, kamuya ait bir üniversite.Yaklaşık 19.000 öğrencisi bulunuyor. Aynı zamanda Avrupa Birliği Erasmus Projesi üyesi. Günümüzde üniversitede Estonya dışından çok sayıda öğrenci eğitim alıyor. Yabancı öğrenci gruplarından Finler, İsveçliler, Ruslar,  Almanlar ve Amerikalılar  çoğunluğu oluşturuyor.

2017 ve 2018 yılında, dünyanın en iyi üniversiteleri sıralamasında %3’e girmiş, Baltık bölgesindeki tek üniversitedir. 

Tartu Üniversitesi bünyesindeki botanik bahçesi ise dünyanın en eski botanik bahçeleri arasında yer alıyor. Bir dönem Tartu Üniversitesi’nde profesör olarak görev yapan Carl Friedrich von Ledebour tarafından oluşturulmuş. Baltık ülkeleri arasında önemli bir yere sahip olan botanik bahçesi, yaklaşık 6500 bitkiye ev sahipliği yapıyor.

Şirin Mahalle Supilinn

1-2 katlı ahşap evlerden oluşan Supilinn, Tartu’nun en küçük mahallesi.19. yüzyıla kadar bu bölge bataklıkmış. Nehrin su seviyesi geri çekildikçe, Tartu’nun fakir halkı mahalleye yerleşerek sebze ve meyve yetiştirmeye başlamış. Sokaklara ise ne yetiştiriliyorsa onun adı verilmiş (patates, bezelye, fasulye, kavun vb. – günümüzde hâlâ aynı).

Burası ilginç bir mahalle. Hangi evin ne renge boyanacağına mahalle sakinleri hep birlikte karar veriyor. Haftalık olarak gazete çıkarıp en iyi restore edilen eve törenle plaket vererek o evin duvarına asıyorlar. Ayrıca, kendi aralarında sık sık müzik, edebiyat ve sanat sergileri düzenliyorlar. Tartu’dan bağımsız başka bir bölge adeta.

Bir Heykel Bir Diyalog

“Hacı abi iyisin hoşsun. İşini hakkıyla yapıyorsun ama şu kamerayı gördün mü işten kopuyor, değişik pozlara giriyorsun.Yapma gözünü seveyim.”

Estonya Mutfağı

Geleneksel Estonya mutfağı, ülkede yüzyıllarca hâkimiyet kurmuş Alman, Rus, Danimarka ve İsveç mutfaklarından oldukça etkilenmiş. Etli güveç (Seljanka), patates, lahana, kızartma çeşitleri ve deniz ürünleri (somon ve alabalık) Estonya mutfağının ana yemekleri arasında.

Patatesli bir yemek yemiştim ben. Sonrasında ise en sevilen tatlarından biri olan Kama’yı denemiştim. Farklı tahılların kavrulup öğütüldüğü tatlı, su veya sütle karıştırılarak tüketilebiliyor. İçerisine istediğiniz meyveleri katabileceğiniz bu lezzetli karışım hem sağlıklı hem de hafif.

Estonya’ya Ne Zaman Gidilir?

Ülke Kuzey Avrupa’da olduğu için kışları soğuk ve karlı geçiyor. Ayrıca, gündüzleri çok kısa. Aralık ayında güneş sabah 9’da doğup, öğlen 15.00 sularında batıyor. Sonbahar genellikle rüzgârlı ve yağmurlu oluyor. Yaz aylarında ise havalar çok sıcak değil.

Yazın ortalama sıcaklık 17 derece iken kışın ortalama -5 derece. Ülkeyi yazın ziyaret etmek daha uygun. Ben, ziyaretimi yaz ayında yapmıştım. Hava çok sıcak ve bunaltıcı olmadığı için rahatlıkla gezebilmiştim. Aslında bir de kışın ziyaret etmek istiyorum. Karlar altında masalsı bir havaya bürünen bu kartpostal gibi ülkede, görsel şölen yaşayacağımdan eminim.

Film Önerisi

2015 Estonya yapımı “1944” adlı filmde, 1944’te II. Dünya Savaşı’nın sonları yaklaşırken Estonya’da Alman Ordusu ile Kızıl Ordu’nun karşı karşıya geldiği Tannenberg muharebesi ve sonrasında gelişen olaylar anlatılıyor. Film, hem Alman hem de Sovyet askerlerinin bakış açılarına yer veriyor.

Seyirciye savaş sahnelerinin yanı sıra duygusal anlar da yaşatan bu filmin IMDB puanı ise 7.1.

Günün Sözü

“Para harcayarak sizi zengin yapacak tek şey seyahat etmektir.” – Anonim

Bir sonraki gezi durağımızda tekrar buluşma dileğiyle.

Sağlıklı ve mutlu günler diliyorum. Görüşmek üzere.

Ali Fikret AYDIN

Bu içeriğe tepkiniz nasıl oldu?
Bayıldım
0
Kızgın
0
Komik
0
Şaşkın
0
Üzgün
0
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yapın!

Bir cevap bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Türkiye'den ve Dünya’dan kadınlara öncelikli olarak, bütün kesimi ilgilendiren haberler tarafımızca bizzat yapılmaktadır. La Femme Nicomedia bir markadır. Her hakkı saklıdır. Bu websitesinde yer alan hiçbir metin/haber izin almadan kopyalanamaz.

Yukarı Kaydır