Şu anda okuyorsunuz
KRAL MİDAS – 2…

KRAL MİDAS – 2…

KRAL MİDAS – 2...

Birinci bölümün sonunda bahsettiğim gibi bu hikayenin içinde Tanrı Apollon ve zavallı Marsyas’ın düellosu vardır. Ovidius’sa göre de, olayın başlangıç noktasında savaş Tanrıçası Athena yer alır… Midas’ın eşek kulaklarını anlatan efsane, antik dönemin pek çok yazarı tarafından Marsyas’a ithaf edilir, çünkü O, bu hikayede Midas’tan daha kötü bir kaderi yaşamıştır… Marsyas Dionysos’un şölenlerinde, eğlencelerinde sıkça gördüğümüz “Satyr”lerden biridir ve hikayeye göre en büyük suçu Athena’nın flütünü Apollon’dan daha iyi çalmasıdır… Marsyas fülütü o kadar güzel ve dokunaklı çalıyordur ki; dinleyenler O’nu her yerde övmeye başlar.Marsyas’da bu kabiliyeti ile övünmeye başlar. Fakat bu müziğin Tanrısı Apollon’un kulağına gidince, kendisine yapılan bir saygısızlık olarak algılar ve çok sinirlenir… Kurnaz Apollon Marsyas’ha haber yollar, O’nu kendi düzenlediği bir müzik yarışmasına davet eder. Kendisi ustası olduğu “lir”ini, Marsyas’ın flütüne karşı çalacaktır. Üstelik de kazanan, kaybedene istediği cezayı verme hakkına sahiptir…. Apollon yarışmanın jürisi olarak da Kral Midas, Sardes Tapınağı’nın karşısında yükselen Bozdağın Tanrısı Tmolos ve dokuz kardeş olan ilham perileri “Musalar” ı davet eder. Öncelikle Apollon her çalgıdan üstün olan gümüş lir’ini çalmaya başlar ve eliyle Marsyas’ı eşlik etmesi için davet eder. Fakat Marsyas o kadar dokunaklı çalmaya başlar ki, herkesi büyüler. Karşısında müziğin, tüm sanatların, güneşin, ateşin ve şiirin Tanrısı Apollon olduğunu unutmuş gibidir. Kral Midas’da herkes gibi kendinden geçer ve yengi çeleğini Marsyas’a verir. Allahtan Tanrı Tmalos çelengi Apollon’a uzatmıştır. Ama dokuz kişi olduğu için eşitliği sağlayamamış ve Marsyas üstün gelmiştir… Tanrı Apollon o kadar çok kızmış ki, “güzel müziği ayırt edemeyen kulak insan kulağı olamaz , sana eşek kulağı yakışır” diyerek Midas’ın kulaklarını eşek kulağına dönüştürmüş. Ne olursa olsun Tanrı Kraldan üstündür… Kral Midas bir süre, Tanrının armağanı olan bu kocaman kulakları, koca bir külah şeklindeki Frig şapkasının içinde saklamış. Saklamış saklamasına da, her gün gelip saçını sakalını düzelten berberini hesaba katmamış. Bir müddet berberini atlatan Midas, sonunda çok uzayan saçını sakalını kestirmek için traş olması gerekir ve berberi sonunda O’nun kulaklarını görerek sırrını öğrenir. Böylesi büyük bir sır berberin ağzına sığar mı? Berber günlerce, aylarca bu sırrı saklamış ama, gittiği her yerde insanlar; “sen bilirsin Kralın başındaki koca külah nedir” diye sordukça, bu sır dayanılmaz ıstırap vermeye başlamış ve bir gün Kral’ın sırrını bir kuyuya söylemeye karar vermiş. Kuyunun içine iyice eğilmiş ve “Midas’ın kulakları eşek kulakları” diye bağırmış. Kuyudaki su, Midas’ın sırrını sazlara, sazlarsa rüzgarda salına salına bütün etrafa yaymış… Böylece bütün ülke Midas’ın sırrını kısa zamanda öğrenmiş. Öyle ki; halk her yerde Midas’ın kulaklarını konuşmaya, hatta hakkında gölge oyunları oynamaya başlamış. Midas o kadar bıkmış ki bu durumdan kulaklarını kestirmeye karar vermiş… Efsanenin bu versiyonuna göre, Midas’ın kesilen kulakları sonradan tekrar uzamış. Çaresiz kalan Kral Midas, Tanrı Apollon’a yalvarmaya başlamış, “Tanrım beni affet ve bu kulaklarımı düzelt ” diye. Tanrı onu bağışlamış ve Midas kulaklarını geri almış. Ama halktan gördüğü ilgi azalmış ve artık hiç kimse O’nu bir kahraman olarak görmemeye başlamış. Halbuki Halkı Midas’ın dürüstlüğü ile Marsyas’a verdiği yengi çelengi ve Apollon’un kendisine verdiği cezaya razı oluşunu kahramanca kabul etmişken, O’nun Apollon önünde ezilmesini, af dileyip yalvarmasını hoş karşılamamış… *Yapılan bilimsel çalışmalarda, Midas’ın anne karnında bir hastalığa yakalandığı ve kulak kanalları asimetrik olarak doğduğu anlaşılmıştır. Asimetrik kulak yapısı nadir görülen bir hastalık şeklidir. Önden veya arkadan bakıldığı zaman bir kulağın diğerinden çok daha yukarıda veya aşağıda olduğu görülür. Çirkin bir görünüm oluşturan bu hastalık Midas’ın kafatasında belirgin izler de bırakmıştır. Halkından utanan Midas’ın sürekli olarak başına geçirdiği bir “serpuş”la gezdiği, kulaklarını hiçbir zaman göremeyen halkının ise, Krallarının kulakları hakkında yorum yaparak, göremedikleri kulakları “eşek kulağı”na benzeterek Kralları hakkında dedikodu yaptıkları düşüncesi kuvvet kazanmıştır…

*Efsanenin devamı “zavallı Maryas’ı konu alır. Kral Midas’ın efsanelerinden sonra mutlaka okunmalıdır…

*M.Ö 4 ile 8.yy’lar arasına tarihlenen Kral Midas heykeli ve kafatası Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenmektedir…

Anadolu Efsaneleri… Midas’ın Kulaklarına bilimsel bakış…

Sedef DİNKÇİ

Bu içeriğe tepkiniz nasıl oldu?
Bayıldım
0
Kızgın
0
Komik
0
Şaşkın
0
Üzgün
0
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yapın!

Bir cevap bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Türkiye'den ve Dünya’dan kadınlara öncelikli olarak, bütün kesimi ilgilendiren haberler tarafımızca bizzat yapılmaktadır. La Femme Nicomedia bir markadır. Her hakkı saklıdır. Bu websitesinde yer alan hiçbir metin/haber izin almadan kopyalanamaz.

Yukarı Kaydır