BEN SİZDEN SİZİ İSTEDİM
ağaç istemedim ki ben sizden
düş olan gölgeyi istedim
ağacın altındaki istedim
yeşil bakışmayı sarı düşüş
yanağımı öpen rüzgârda dansı
kuş senfonisini sizden
ben dalda çürür armut
acır duyarsızlığım
ben sizden ağacını değil cevizin
çocuk elimdeki karasını istedim
sizi istedim aslında
kuzucuklarınıza telsiz duvarsız
bahçede salıncak kurun diye
ağacın dalına meyve kalsın
garip kuşlara
şenliğe çağırdım sizi
düşmeden toprağa gelmediniz
bırakıp kendinizi
olta attım kendime yalnızlığımı yakaladım
yalnızlık miras bana
ağaçsız kuşsuzum boş bir tepede
şimdi bir avuç toprağımdaki çiçek
kim sulayacak da yeşerecek
anamın kokusu ta uzaklarda
bırakıp giderken beni
unutmayın pafta numaramı
torunum olursa arar sorar belki
dersiniz ona çok gördük ağacın gölgesini
çay demleyip içmedik birlikte
paylaşmadık sevgimizi
boş durmayın ha yükseltin dikenli telleri
duvarlar örün kat kat
kimsenin kuşu konmasın
kimsenin dalına kimsenin gölgesi düşmesin
kimsenin bahçesine tasmalı köpek
arada dolaşsın kediye inat
koca Nazım’ın vasiyetiydi
Anadolu’da bir köy mezarlığı
tepesinde bir çınar
savaş görmedik biz
çınar gölgesi hepimize yeterdi
ben sizden ağacı istemedim ki
boşuna gürültü kopardınız
sizden ben sizi istedim
gelmediniz ki
güya herkes kahraman yok ki kazanan
ben sizden sizi istedim vermediniz ki
(Hayri Sarı-06. 11. 2021)